bugün
- arkadaşlar sizce bu gömlek nasıl16
- gideon reid morgan jj silik yesin kampanyası12
- samet akaydın20
- yalnızlığın anlaşıldığı anlar17
- stanley termos18
- hayat bombokken bir şey olup daha da bombok olması8
- ağzı burnu kırılmak istenen sözlük yazarları13
- true'nin gay olması21
- kadınlar tipe bakmaz24
- arkadaşlar sınava çalışıyorum birşey diyor musunuz18
- gideon reid morgan jj20
- köşeyi dönmek için yapılacaklar11
- manyak olmaya karar verdim15
- 22 haziran 2024 türkiye-portekiz maçı84
- sözlükte erkek sanılmak10
- 4 karısı 2 kız arkadaşı olan işsiz adam9
- kedimin boğazımı sıkması9
- ülkesi abd ce işgal edilsin isteyen mal cemaatçi9
- fener'in devletten yaklaşık 2 milyar tl istemesi11
- bir hatundan istemek9
- hangi sözlük yazarının tipini merak ediyorsunuz31
- milliyetçi olmamak19
- kızıl saç vs siyah saç13
- gece yazıp gündüz yazmayan erkek31
- tacikistan'da başörtü takılması tamamen yasaklandı29
- nervio'nun kartoncu çocuğun ellerini kıskanması9
- insan olmaya ceyrek kala15
- karton toplayan çocuğun elleri17
- kıymanın kilosunun 90 tl olması12
- israil lübnan savaşı13
- erkek dediğin efendi olmalı8
- anın görüntüsü13
- bir kadının bir erkeğe arkanda ben varım demesi12
- abdülkerim bardakçı15
- larisalisa20
- iran'ın pkk'ya eğitim verdiği iddiası8
- yazarların en büyük dilekleri14
- yaşamak için geçerli sebepler19
- gecenin şarkısı9
- ilim vs bilim9
- incil çok uzun'ya okurken sıkılıyorum12
- hacda aşırı sıcaktan 500 den fazla kişinin ölmesi12
- çıkma teklifi etmek22
- kürtlerin dünya lideri olduğu gerçeği17
- sözlük yazarları nasıl eğleniyor13
- nihavend longa9
- michy batshuayi9
- ona bilmediği bir vergi önerisi yap14
- en kaliteli türk kahvesi markaları9
- karşı cinste aranan özellikler14
http://ajp.psychiatryonli...page=107&journalID=13
bristol üniversitesi'nde yapılan ve bbc tarafından finanse edilen çok kapsamlı bir araştırmanın saygın psikiyatri dergisi Amerikan Psikiyatri Birliği (American Psychiatric Association)'de yayınlanan sonucudur..
özet geçecek olursak araştırma sonucuna göre ''gerçekten eşcinsel olan kişiler'' aslında aynı zamanda şizofreni hastası durumundalar..ama sahip oldukları hastalık şizofreninin bir alt türü..o yüzden şikayetleri genel şizofreniye benzemiyor..eşcinsellik ise sahip olunan bu şizofreni türünün bir sonucu olarak ortaya çıkıyor..hastalığın temelleri fetus döneminde atılırken, ortaya çıkışı genelde puberte dönemini bulabilmektedir..
beynin frontal korteks ve hipokampus bölgeleri erkekte ve kadında ''cinsiyet merkezi ve cinsiyet bilincini sağlayan bölge'' olarak bilinir..araştırmanın sonucuna göre bu iki bölgedeki biyokimyasal değişim ve dopamin,serotonin ve noradrenalin gibi hormonların reseptör dağılımındaki bir sorun nedeniyle eşcinsellik tablosu meydana gelmektedir..
hastanın hem cinsel tercihi değişmekte hemde kendi cinsiyet bilinciyle ilgili gerçek olmayan bir duruma inanmaktadır..diğer tüm şizofreni hastaları gibi kendini haklı görmekte ve toplumu suçlamaktadır..kendi durumunun doğaya aykırı olduğunu ve hasta olduğunu kabul etmemektedir..bu şekilde devam edip en sonunda ciddi trajediler yaşamaktadırlar..
ayrıca hastalığın ortaya çıkışı ile beslenme,yaşam şekli gibi genel sağlığı ilgilendiren unsurlar arasında yakın korelasyon bulunmuş..mesela tamamen doğal ortamda yaşayan vahşi toplumlarda eşcinsellik neredeyse hiç görülmezken, sanayileşmiş ülkelerde bu insidans 100-150 kat fazlaymış..
araştırmanın bir diğer sonucu ise atipik şizofrenide kullanılan bazı antipsikotik ilaçların eşcinsellik ile alakalı şikayetleri yüzde 67 oranında geriletmesidir..belki de araştırmanın en umut verici tarafı budur..
şimdi bilimadamları, eşcinselliği ''yanetkisi olmayan şizofreni ilaçları'' ile tedavi etmek için yeni nesil ilaçlar geliştirmeyi hedefliyorlarmış..
20 sene içinde eşcinselliğin tarih olacağını umuyor bilimadamları..
bristol üniversitesi'nde yapılan ve bbc tarafından finanse edilen çok kapsamlı bir araştırmanın saygın psikiyatri dergisi Amerikan Psikiyatri Birliği (American Psychiatric Association)'de yayınlanan sonucudur..
özet geçecek olursak araştırma sonucuna göre ''gerçekten eşcinsel olan kişiler'' aslında aynı zamanda şizofreni hastası durumundalar..ama sahip oldukları hastalık şizofreninin bir alt türü..o yüzden şikayetleri genel şizofreniye benzemiyor..eşcinsellik ise sahip olunan bu şizofreni türünün bir sonucu olarak ortaya çıkıyor..hastalığın temelleri fetus döneminde atılırken, ortaya çıkışı genelde puberte dönemini bulabilmektedir..
beynin frontal korteks ve hipokampus bölgeleri erkekte ve kadında ''cinsiyet merkezi ve cinsiyet bilincini sağlayan bölge'' olarak bilinir..araştırmanın sonucuna göre bu iki bölgedeki biyokimyasal değişim ve dopamin,serotonin ve noradrenalin gibi hormonların reseptör dağılımındaki bir sorun nedeniyle eşcinsellik tablosu meydana gelmektedir..
hastanın hem cinsel tercihi değişmekte hemde kendi cinsiyet bilinciyle ilgili gerçek olmayan bir duruma inanmaktadır..diğer tüm şizofreni hastaları gibi kendini haklı görmekte ve toplumu suçlamaktadır..kendi durumunun doğaya aykırı olduğunu ve hasta olduğunu kabul etmemektedir..bu şekilde devam edip en sonunda ciddi trajediler yaşamaktadırlar..
ayrıca hastalığın ortaya çıkışı ile beslenme,yaşam şekli gibi genel sağlığı ilgilendiren unsurlar arasında yakın korelasyon bulunmuş..mesela tamamen doğal ortamda yaşayan vahşi toplumlarda eşcinsellik neredeyse hiç görülmezken, sanayileşmiş ülkelerde bu insidans 100-150 kat fazlaymış..
araştırmanın bir diğer sonucu ise atipik şizofrenide kullanılan bazı antipsikotik ilaçların eşcinsellik ile alakalı şikayetleri yüzde 67 oranında geriletmesidir..belki de araştırmanın en umut verici tarafı budur..
şimdi bilimadamları, eşcinselliği ''yanetkisi olmayan şizofreni ilaçları'' ile tedavi etmek için yeni nesil ilaçlar geliştirmeyi hedefliyorlarmış..
20 sene içinde eşcinselliğin tarih olacağını umuyor bilimadamları..
eşcinselliğin köpeklerde, maymunlarda, özellikle kanatlı kara hayvanlarında* yoğun olarak görüldüğü bir dünyada, 'vahşi toplumlarda eşcinsellik neredeyse hiç görülmezken sanayileşmiş ülkelerde bu insidans 100-150 kat fazlaymış' gibi açıklamalar yapabilen, eşcinselliğin biliçsel bir rahatsızlık olduğunu iddaa edebilme beyinsizliğini gösterebilen kurumların sadece türkiyede varolmadığını gösteren araştırmadır.