bugün

yahu arkadaş bir kişi de, facebook'ta , sözlüklerde, hatta twitter'da ezel repliklerini yazmasın her pazartesi ve ondan sonraki gün. etrafta o kadar çok barzo görüyorum ki, '' kardiş bıdı bıdı bıdı'' , '' o öyle değeel yeğeen'' türevindeki laflar ile sanal alemde kendini ezel dizisi üzerinden ifade etmeye çalışan. ve oscar wilde ne adammış diye böbürlenen. ondan bile rahatsız olmaya başladım artık.

bu zamanında deli yürek'de de böyleydi, sonra kurtlar vadisi'nde de. allahtan militarizmi öven bu dandik diziler zaman aşımına uğradı derken, şimdi de kadınların da topa girdiği, bir nevi onların kurtlar vadisi olan ezel furyası başladı. ki aynı çocuklar bunlar. onların kardeşleri. ağabeyleri. tabaka aynı her daim.

özentilik bizim bu toplumda, sığ adamlar yüzünden hep amerika'ya bağlanmıştır nedense. onlara özenemezsin. lakin türk yapımı biraz yalandan entel soslar bandırılmış, türklere uyarlanmış şeylere özenebilirsin. yüceltebilirsin. algı nedense hep böyledir.

house'daki gregory olamazsın fakat ezel'deki ezel olabilirsin. neden? çünkü türk ibaresi var. bu topraklarda ibaresi var. türkçe ibaresi var.

dexter'ın hayatı sana uzak gelirken, akbille gidip geldiğin günlük hayatına ezel'i sıkıştırabilirsin. polat gibi racon kesebilirsin. neden?

çünkü bir sınıfın yok.

üç- beş sınıf arasında gidip geliyorsun. hindistan gibi bir ruhun var.

ne içinde bulunduğun durumu, kendini kabul edebiliyorsun, ne de hayallerinin olamayacağına kendini inandırmak istiyorsun.

arada derede kalmış bir lümpendir işte türk gençliği.

görüntüsü, üstü başı, giydiği ayakkabılar , sürdüğü kokular sizi yanıltmasın sakın.
klasik model bir gençliktir. dün yusuf miroğlu idi, bugün ezel, yarın başka bir şey. toplumumuzun önemli ve göze çarpan bir bölümü özgün olmak yerine özenmeyi tercih etmektedir. ekonomik, kültürel, bilimsel, akademik seviyesi vasat olan her toplumun gençliğinde bu tip medya kahramanlarına özenme salaklık boyutuna varmaktadır. zararı var mıdır (?) neyin zararı yok ki.