bugün

Cahiliye toplumlarında insanların büyük çoğunluğu bir kimsenin bir sözüne ya da tavrına kızıp alındıklarında evin kapılarını, dolap kapaklarını çarpma, karşılarındaki kişiye soğuk davranma, konuşmama, kendileri için hazırlanan yemeği yememe, yapılması gereken işi yapmama gibi eylemleri hiç çekinmeden uygularlar. Kuran ahlakını bilen kimseler ise bu tavırların mümin ahlakıyla hiçbir şekilde bağdaşmayacağını bildiklerinden bu tarz eylemlere başvurmazlar.

Samimi bir imana sahip olmayan bazı kişiler ise, Kuran ahlakına uymadığını bile bile protesto eylemlerini sürdürmekten çekinmezler. Ama bunu her zaman açıkça yapmaz; daha çok tersleşme, sessizleşip durgunlaşma gibi tavırlarla yaparlar. Böyle bir ruh hali içerisine giren kimse kendisine bir şey sorulduğunda düz ve normal bir cevap vermez. Bazen kısa ve geçiştirici bir cevap verir, bazen de "bilmiyorum", "evet" ya da "hayır" gibi kesik yanıtlarla cevaplayarak karşı tarafı sinsice protesto eder. Burada amaç cevap veriyor gibi görünmek ve kendisine "neden cevap vermiyorsun" diye sorulursa "cevap verdim ya" diyerek karşı tarafı haksız göstermeye çalışmaktır. Bazen de sorulan soruya cevabını belli belirsiz şekilde geciktirerek verir. Neden sustuğu ya da geç cevap verdiği sorulduğunda da "düşünüyordum", "söyleyeceğim şeyi hatırlayamadım" gibi yine samimiyetsizlikle yapıldığı belli olan ama kesin olarak ispat edilemeyecek mazeretler öne sürer. Herkesin gülüp eğlendiği bir ortamda o içinden geldiği gibi eğlenmez, sadece tebessüm etmekle yetinir, ağır ve soğuk davranır. Ancak neden böyle davrandığı, bir sorun olup olmadığı sorulduğunda, hiçbir şey olmadığını söyleyerek karşı tarafa imalı bir cevap verir. Zaman zaman da rahatsız veya uykusuz olduğu şeklinde mazeretler öne sürerek protesto eylemlerini ispat edilemez hale getirecek bir kılıf uydurur. Bu durumda tavrına dair kendisine bir eleştiri getirilecek olunursa, kasıtlı bir şey yapmadığını, rahatsız olduğu için o şekilde davrandığını söyleyecektir.

Böyle çirkin tavırlar gösteren kimseler bilmelidirler ki, gösterdikleri bu ahlakın sıkıntısını çeken de yine sadece kendileridir. Çoğu insan, ellerinde açık bir delil olmasa bile karşılarındaki kişinin gizliden gizliye samimiyetsiz bir tavır içerisinde olduğunu anlar. Mümin olan bir kişi, yine Kuran ahlakına uygun olarak bu tarz kişilere fayda verecek, onları güzel ahlaka davet edecek şekilde samimiyetle karşılık verir. Ve güzel ahlak göstermenin huzurunu yaşar. Gizli ahlaksızlıklar göstermekte ısrar eden kişinin kendisi ise başkalarına protesto gösterisi yapacak diye içinden geldiği gibi eğlenemez, gülemez, konuşamaz. Olayları ya da insanları hep olumsuz bir gözle değerlendirdiği için güzellikleri göremez, bunların zevkine varamaz. Herşeyi sorun olarak algılayıp, hep sıkıntı ve azap içerisinde yaşar. işte bu, insanın kendi eliyle kendine zulmetmesidir. Ve tek çözümü, kişinin Allah'tan korkarak Kuran ahlakına yönelmesidir. Ancak samimi bir kalple Allah'a yönelen ve O'nun razı olmayacağı herşeyden şiddetle kaçınan insanlar dünyada ve ahirette huzur ve mutluluk bulabilirler.

(alıntı harun yahya Gizli Azapların Çözümü )

kaynak: http://www.harunyahya.org/
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar