evin önüne park eden tır şoförü

peşin not: siz de tır şoförüyseniz ve elalemin evinin önüne park etmiyorsanız üzerinize alınmayınız.

geçenlerde eve geliyorum yadigar arabam ile. hani insanlarda hep kalıplaşmış davranışlar vardır ya işte benim de davranışım arabayı her gün aynı yere park etmek. hatta hangi kaldırımın yanına park ettiğime de dikkat ederim. her sabah arabaya bindiğimde sağ alt taraftaki üzerine sakız yapışmış olan kaldırımı ararım, görünce de mutlu olurum. biraz manyağım işte.

neyse efenim eve geliyorum. yan apartmanın altındaki bakkal hilmi ile göz göze geldim. arabanın camını indirdim ve hilmi abi her zamankinden dedim. hilmi abi bir koşu gidip kakaolu sütümü getirdi.
ne bileyim olum tadı çok güzel işte her gün içerim kakaolu sütüm benim. hatta adım mahallede sütçü diye de anılır olmuştu. mahallemizin geleneksel halı saha maçlarında da beni sütçü diye çağırırlardı. başlarda sevmemiştim ama alıştım artık. lan hilmi abi sütü alıyorum da ne diye mahalleye yayıyorsun!

asıl konumuza gelelim. kakaolu sütümü aldım ve her zamanki park ettiğim yere doğru baktım ki ne göreyim. öyle bir tır ki hani üstünde 10 tane araba taşır. işte onlardan. bizim evin önüne bırakın yan apartmanın önünü de komple kapatmış. sinirden deliye döndüm. la havle çektim içimden. binanın öbür tarafına park ettim ama şu tırcıya da içimden sövüyorum. girdim apartmana teker teker basıyorum zillere tırın sahibini öğrenip bir güzel sövmek için.

ilk zil hacer ablaların.

dırırırırıt.

hacer abla: ne var yine mi yemek istiyorsun?
callofcu: yok hacer abla şu evin önündeki tırın sahibini tanıor musun?
hacer abla: yok evladım nerden tanıyım. şu karşıdaki taner tamer ikizlerine sor bakalım.
callofcu: tamam saol hacer abla bu arada dünkü dolmaların bir harikaydı hala varsa bir tabak rica etsem.
hacer abla: hadi ordan.
callofcu: tamam kızma hadi iyi akşamlar.

ikinci zil taner tamer ikizlerinin.

dıırırırrıt.

taner: sen misin callofcu olum dün ne ses yaptınız lan kim vardı evde.
callofcu: arkadaşlar vardı tamer abi onu boşver de şu evin önündeki tır şoförünü tanıyor musun?
taner: tamer mi la olum kaç yıl oldu hala ayırt edemiyorsun benim adım taner.
callofcu: abi bu kadar benzerlik olur nerden ayırt edeceğim?
taner: bak şimdi onun boyu 1.85 benimki 1.87 ordan ayırt edersin.
callofcu: bi sikt.r git yaa tamam kapat kapıyı. sana soru soranda kabahat zaten.

üçüncü zil yan komşum 25 lik fatmanın.

dın dan dan. *
fatma: ay sen misin hoşgeldin ben de kahve pişirmiştim gelsene.
callofcu: yok almayayım sana bir soru soracağım.
fatma: dur bak çok heyecanlandım kalbime dokunsana bak küt küt.
callofcu: öyle bir soru değil şu evin önündeki tırın şoförünü tanıyor musun diyecektim.
fatma: evin önünde tır mı var ay ne bileyim ben.
callofcu: tamam kırk yılda bir işimiz düşer kapat kapat kapıyı.

üçüncü zil 70 lik hacı sadettin abinin

dıırıdıdıırt.

callofcu: selamün aleyküm hacı abi.
hacı sadettin: ve aleyküm selam callofcu torunum.
callofcu: abi evin önündeki tırın şoförünü tanıyor musun?
hacı sadettin: ne evin önündeki tırtılın sümüğü mü?
callofcu: yok abi tırın şoförü soracaktım.
hacı sadettin: tırtılın şaftına mı sokacaksın.
callofcu: evet abi ben böyle hayatın da şaftına sokacağım.
hacı sadettin: sana kolay gelsin evladım.

birader ankarada nerde manyaklar var beni bulmuşlar. neyse efenim sordum manyak komşulara tır şoförü nerdedir diye hiçbiri bilmiyor amunagoim. demek ki bu ibne adam benim apartmanda oturmuyor. o zaman iki kat daha sövdüm içimden. düşündüm taşındım biraz da kaşındım. sonra aldım sopamı bekledimtırn önünde. tır şoförünün öyle inat ettim ki o akşam o arabayı o yere park edecektim. bekledim bekledim biraz sonra yarı kıyım insan azmanı bir adam yaklaşıyordu. anladım tabii tır şoförü olduğunu. neyse bende hafiften titremeler falan derken adamın dev görüntüsünün yanında yarım kalmıştım."birader bir sorun mu var?" dedi.
"yok abi dedim estağfurullah ne sorunu olabilir ki" dedim sesim titriyor abi. "dur bakalım sen callofcu musun ulan kereta burada da mı karşıma çıktın."dedi. karanlıkta parlayan yüzünden tanıdım küçükken mahallede 10 kişi birleşip üstüne çıktığımız ayı hasan dı.
"vayyttt kimleri görüyorum ayı hasan abicim nasılsın bakalım."dedim. "iyiyim işte tır şoförü oldum o yol senin bu yok benim dolaşıp duruyorum." dedi.

neyse sonra muhabbet aldı başını yürüdü. iki tek attık ayı abimle. sonra hadi selametle deyip gitti. az önce korkudan altıma yapacakken şimdi çocukluk abimi gördüğüm için çok mutluydum. o değil de bizim yan apartmana taşınmış ayı hasan abi. bundan sonra da nah park ederim her zamanki sakız yapışmış kaldırımın önüne.

sinirden lastikleri kesme durumu olursa kes kes bitmeyecek tır lastikleridir. o yüzden bırakın park etsin ayı hasan abimiz.

şoförün sayesinde artık bir evin önü olmaması durumudur.