bugün

nerde o eski ramazanlar cümleciğini aratmayacak ölçüde haklı olunan söylem, yakarış ve sızlanma.

bir dönemin jenerasyonu ile güzel oyuna ve müthiş hırslı futbolun sonucu olarak gelen başarılardan şimdiki milli takımın can yaktığını düşünen her kişi söylemektedir aynısını.

eskiden başarı vardı, ondan ziyade azaplar içerisinde maç izlemiyorduk.

bir ronaldo yoktu belki ama hakanın da ondan pek kalır yanı yoktu. en azından gol sayısı olarak.

okan, emre, arif, hasan şaş, yıldıray. hangi birini diğerinden ayırabiliriz ki?

her maçta muhakkak bir güven vardı.

şimdi öyle mi? ne hikmetse şimdi bir kuşku, bir karamsarlık hakim.

bırak yenmeyi, mevcut forvetlerin hint kumaşından parlak yetenekleri(!) ile gol atabilir miyiz acaba diye derin bir düşünceye daldım.

nerden nereye sayın sözlük ahalisi.

bakın, aşağıda linkini vereceğim maçta bir milli maç. üstelik bugün oynayacağımız rakiple yapılmış.

arif mi desem, hakan mı desem; ya da yıldıray ile okana ayrı bir paragraf mı açsam ne yapsam bilemedim.

ancak son kazakistan maçı geldiğimiz noktayı göstermiştir.

son saniyede kullanılan berbat bir frikikten sonra rakip oyuncunun da hediyesi ile kazandığımız maçta duyduğumuz mutluluk(!)

90+5'in mutluluk anı olması için, 94 dakika azaplar içinde mi bekletmeliydi milli takım.

o günlerin anısına;

http://www.youtube.com/watch?v=Q-0qsDheTGo +

hakikaten, geçmişini unutan bir neslin yok olmaya mahkum olduğu gerçeğini birileri hatırlatmalı mevcut milli takım oyuncularına.
özlenen son jenerasyondur.

(bkz: başarısızlığı liglerin başlamamasına bağlamak)
dünya 3. lüğü kesmezdi bizi o dönemler.. dünya şampiyonunu elimizden kaçırdığımız yıllar..

şimdi gelinen nokta c sınıfı takımlardan son saniye golüyle galibiyete ulaşma..

milli takım kültüründeki bu düşüşün nedenlerini iyi incelemek gerek.
ne kadar eski zamanlarda? ingiltereden 8 yediğimiz kadarmı?
salak salak penaltı kullanan bir takımın aksine, zımba gibi yapıştırarak, topu filelere asmak gibi bir özelliği olan milli takım(dı).
Gerçekten de o kadar eski bir milli takım değildir. Dünya 3. sü olan milli takıma Dünya 3. sü olana kadar neler dendiğini hatırlıyorum da, şimdiki takıma isteseniz de o kadar giydiremezsiniz.

Şu anki takımın tek sorunu hiçbir takımımızda oynanmayan sistemi direten, elindeki takımı küçük (ya da belli bir kapasitede) gören, işi gücü temkin olan teknik direktörüdür. Takım iyidir.

Son dakikadaki penaltı pozisyonu bile takımın bu kadar eksikle her an herşeyi yapabilecek güçte olduğunu gösterir. Ayrıca dün 2 direk ve bir penaltı vardır. Yani beş atan takım kadar iyi oynamasa da sonuca etki etmesi muhtemel bir takımımız var.

Türk insanı göstermese de kapasitelidir. O kapasiteyi Atatürk görmüştür, Fatih Sultan Mehmet görmüştür, Fatih Terim görmüştür. Bu teknik direktör o kadar temkinlidir ki, görse de risk alamayacaktır.
(bkz: san marino)
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar