eski türk filmlerinde stetoskop ile teşhis koymak

genellikle nubar terziyan'nın olduğu sahnelerde gerçekleşen olaydır. sahneyi hatırlayınız: nubar amcamız kırmızı yanaklarıyla gelir, zengin kızımızı muayene eder ve teşhisini koyar: sevdiği ile evlenmezse ölecek hastalığı. küçükken derdim vay be tıp amma da ilerlemiş. tabi reçete olarak bir adet koca yazmasını ilkokul bir kafasıyla sorgulayamıyorduk ama böyle bir hastalığın olmadığını ve zaman içersinde ölümcül hastalıkların nasıl ortaya çıktığını öğrenmem ile beni bir parça hayal kırıklığına sürükleyen olaydır.

keşke günümüzde hastalıklar bu sebepten olsaydı da kanser, aids, akdeniz anemisi gibi ölümcül hastalıklar olmasaydı.

eski toprak doktorların işlerinde ne kadar başarılı oldukları canlandırılır.