bugün

söz konusu dişi her ne kadar masumane bir eylem yapıyor olsa da erkeğin fizyolojisi işin romantizminden uzak kalır.
Muhtemelen yalnızca filmlerde sırf romantizm içeren bir olay olarak gerçekleşebilen sürrealist sahne.

Erkek alma olasılığı yoksa vermeyen bir canlı çeşitidir.
Her şeyden karışılık umar.

Dolayısıyla da romantizm yalnızca bir araç. Ve bunu düşününce romantizm teorisi kendiliğinden çürümüş oluyor.

Neden? Çünkü gercek değil, numara, blöf.
(bkz: kedidir kedi) uyursa omuzda uyur diz ne la?
kucağında uyumasının daha masumudur.
Bir 'erkeğinin sırtında uyuyan kadın' değildir. O nasıl bir huzurdur arkadaş...
canımdan çok sevdiğim bi insanla hastanede çok hastayken yaşadığım bir durumdur..
Gerçekleşmesi o kadarda zor olmayan eylem.
Yapmak için sevmek ve sevilmek yetiyor. Sevdiğiniz kişi size güvenebiliyor ve yanınızda güvende hissediyorsa dizinize yaslanıp uyuyabilir. Eğer sizde gerçekten seviyorsanız art niyet olmadan saatlerce izleyebilirsiniz onu. Kirpiklerini, kaşlarını, burnunu dudaklarını. Şükürler edersiniz, onun için, onu size veren için. Belki saçlarıyla oynarsınız uyanmasından korkarak. Belki kokusunu çekersiniz içinize doya doya. Sırf rahatsız olmasın, uyanmasın diye hareketsiz kalmaya, bacağınızın uyumasına katlanırsınız.
Sevmek yeter. Sevin yeter.