bugün

akılsızla yaşayamam. bir de temiz ve bakımı olacak .
Ben teketmem ki. Terketsem bile o beni hayallerinde yaşatır. Zaten geri geleceğimi bilir. Yıllarca gelmemi bekler ve beklediği adam gerçekten beyaz atıyla gelir ona daha önce hiç deneyimleyemeyeceği maceralar yaşatır. Aşkını tekrar gördüğünde hızlanan kalp atışları bile benim ne kadar ulu bir Tanrı olduğumu bilir. Ondan çocuk yapmam için sabırsızlanacağından eminim. O sıradan sevimli köpekcikten olacak çocuklarımızın, üstün genlerimi ona aktardıktan sonra doğacak aşkımızın meyvelerimizin hepsinin ondan daha zeki yarı Tanrılar olacağını zaten rüyasında ona göstermiştim. O tatlı kadın içine girmem için bana defalarca dua etti. Bunun için bana yalvardı. Ona beklemeyi ve sabretmeyi öğrettim. Bekledikçe daha çok heyecanlanmaya ve kukusu ıslanmaya başladı. Sonra anladı, o ulu Tanrı zaten onun içindeydi. Fantezilerinde üstüne binip at gibi kendsini dehleyecek kedigillerden vahşi patronuna defalarca aşık olmuştu. Bir de üstüne zaart diye osurup kahkaha atmasını ve pis ayağını burnuna dayayıp kukusunu parmaklayarak "şimdi benim için biraz daha hızlı yürüyen tatlı bir köpek olduğunu bana kanıtla." Kadın sonunda efendisini eğlendirecek bir oyuncak olrak yaratıldığının farkına varmıştı. Seni ben yarattın. Sonsuza kadar seninim. "Mistr Benimsim!", "Mösyö Vinci..."
çünkü bazen fark eder ya da çark eder.
cevabı bilinmeyen soru. çünkü terk etmek için önce çıkmak gerekir ama kadınlar ezberlemiş gibi hep aynı tiplerle çıktığı için bunu başaramıyoruz ne yazık ki. kaslı, uzun arkadaşlarımıza sorun. onlar iyi bilir cevabı.
Erkeğin aşkı, doygunluğa erdiği andan sonra gözle görülecek şekilde azalır, önüne çıkan her kadın, elde ettiği kadından daha çekici gelir ona; çeşitliliği arzulamaya başlar. Kadının aşkı ise, doygunluğa erdiği andan sonra artmaya başlar. Bu doğanın amacının, türün sürdürülmesi ve elden geldiğince çoğaltılması olmasının bir sonucudur. Erkek bir yılda 100’den fazla çocuğu kolaylıkla yapabilir; oysa kadın, ne kadar erkekle sevişirse sevişsin, yılda ancak bir çocuk yapabilir. işte bundan ötürü erkeğin gözü her zaman başka kadınlardadır, oysa kadın bir tek erkeğe iyice bağlanır.
Bağlanma korkusudur.
kız artık erkeği kaldıramıyordur ;).
konuştuğu kızla barışırsa terk eder senin önemin kalmaz da ondan .
kadın dırdırından. mesela tolstoy zavallım 70 yaşında evini terketmiştir.
bazıları daha iyisini bulduğu için, bazıları daha iyisini bulma ihtimali olduğu için, bazıları ise daha iyisiyle birlikte olduğu için.
dışarıda daha iyisini bulduğundan. daha az trip atıyordur, daha rahat bırakıyordur, sekste daha iyidir ya da erkekle aynı takımı tutuyordur bunların hepsi potansiyel tehlikedir aman kızlar.
bir sürü sebebi olabilir.
sıkılmıştır, daha iyisini bulmuştur.
belki de vermiyor diye olabilir.
baska bi kız tarafından yüz bulunca ter eder. ama sonra o kız tarafından tekmeyi yiyince ortada göt gibi kalır ve terk ettiği kıza geri dönmeye çalışır.
bazen terk edileceklerini anladıkları için.
Kız arkadaşları çok ta sadık olmadığı için.
o an beraber oldukları insanın bir üst modelini bulduklarında. bu genellikle fiziksel açıdan olur (bkz: daha güzel hatun) bazen de daha çok ortak noktalar buldukları insanlar için terk edebilirler tabi.
(bkz: terkeden)
tanım: erkeklerin terk etme sebeplerini öğrenmek için sorulan soru.

* güven duygusunu kaybettiklerinde...
(bkz: kanser oldum gidiyorum)
GOA YAYINLARINDAN çıkan, gubidik olduğunu tahmin ettiğim 368 sayfa boyunca yazar brenda shoshanna'nın ne yazdığını çok merak ettiğim kitabın adı.
güncel Önemli Başlıklar