bugün

aslında başlığı "iddia edilen ergenekon davasından yargılanan atatürkçü aydınların milletvekili olmasından it gibi korkan insan" olarak açacaktım ama malum karakter sınırlaması buna müsaade etmedi.

dün akşam metrobüse avcılar durağında bindim. metbosün arka taraflarındaki l şeklindeki ağa koltuğunu kapabildim. oraya oturdum. ve çantamdaki hanefi Avcı'nın haliçte yaşayan simonlar dün devlet bugün cemaat kitabını açıp okumaya başladım.

kitabı okumaya dalmışken hemen yanımda iki tane insanın muhabbetine istemeden kulak misarafiri oldum.

bu şahıslardan bir tanesi ötekine diyordu ki;

"ya gördün mü ergenekoncuları milletvekili yapıp dışarı çıkarıyorlar."
öteki de onun sözlerini onayladı ve ekledi: "evet abi ya. ecevit'in neredeyse ölümüne sebep olan mehmet haberal'ı da zonguldak'tan aday yapmışlar." dedi.
öteki "he valla yazık ya" dedi.
diğer arkadaş; "bunlar mustafa balbay'ı, sinan aygün'ü, ilhan cihaner'i hepsini kurtaracaklar. savcı zekeriya öz'ün emekleri boşa gidecek" dedi.

bu beyinleri yıkanmış arkadaşların muhabbetlerine istemeden dahil oldum. onlara; "arkadaşlar siz neler söylediğinizin farkında mısınız? Sırf Atatürkçü olduğu için hapislere atılan insanlardan nasıl da bahsediyorsunuz böyle" dedim.

bana yakın olanı; "ne atatürkçü oldukları için kardeşim onlar ülkemizde bir kaos ortamı yaratarak darbeye zemin hazırlamak isteyen bir örgüt üyeleri" dedi.

ben de davanın henüz mahkemede olduğunu ve mahkemenin henüz o kişiler hakkında kesinleşmiş bir kararı olmadığını hatırlattım.

öteki hemen atladı; "doğru söylüyorsun ama dedi" ve ben orada devreye girdim;

"ya bırakın arkadaşım çıkarın artık şu at gözlüklerinizi. ülkemizde ulu önder atatürk'ün izinde giden ne kadar aydın varsa ergenekon diyerek içeri attılar. bunu siz gerçekten göremiyor musunuz? yani gerçekten onların hakkındaki iddialara inanıyor musunuz? ne kadar safsınız" dedim.

bana yakın olanı; "danıştay saldırını bilmiyor musun?" dedi. ben de evet biliyorum ne olmuş dedim. o da; işte o saldırı ülkemizde bir kaos ortamı yaratmak için ergenekoncular tarafıdnan yapıldı dedi. ben de "kardeşim saçmalama. o saldırı danıştay üyeleri türban aleyhine karar verdiği için yapıldı" dedim. "hatta danıştaya saldıran şahıs olay yerinden allahuekber diye kaçtı" diye ekledim.

arkadaşlar; ya öyle dedğildi de şöyleydi de böyleydi de derken artık daha fazla dayanamadım gerçekten. beyinleri o kadar yıkanmış insanlardı ki bunlar ne desem bir şey anlamıyorlar. kaostu da, komploydu da, darbeydi de tutturmuşlar.

dedim ki o arkadaşlara; "arkadaşlar siz hiç atatürkçü düşünce derneğine gittiniz mi? hiç çağdaş yaşamı destekleme derneğine uğradınız mı? yahu önünden geçerken de mi bu insanlar burada ne yapıyor diye merak etmediniz?" diye sordum. aval aval baktılar.

onlar bana bakarken ben de; unutmayın dedim. ergenekon olduğu iddia edilen dava ile içeri alınan aydınlarımız sırf atatürk ilke ve devrimleri, cumhuriyetimizi ve cumhuriyetimizin temel değerlerini savunan birer aydın. cumhuriyetimizi kuşatma altına alındığı için onlar tehlikeli görünyor dedim. bana yakın olanı birden gülmeye başladı.söylediğim hiçbir şeye cevap veremiyor sadece pişmiş kelle gibi sırıtıyordu.

ben de o insanlarla daha fazla muhatap olamayacağımı anladım. zaten ineceğim yere de gelmiştim. düğmeye bastım ve onlara unutmayın ki mustafa kemal'in askerlerini yıldıramayacaklar dedim ve metrobüsten indim. eve geldim hanefi avcı'nın kitabını okumaya devam ettim.

işte bu insanlardır ergenekondan yargılanan aydınların milletvekili olmasından it gibi korkan insanlar.