bugün

1940'ta istanbul'da doğdu. Bir süre Yüksek Öğretmen Okulu Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde öğrenim gördü. Yayınevlerinde çalıştı. Öğretmenlik yaptı. Afşar Timuçin ile birlikte Kavram Yayınevi'ni kurdu, yönetti. istanbul'da yazar ve çevirmen olarak yaşamını sürdürüyor. Dünya şiirinden çevirileri de çeşitli kitaplarda yer aldı. Ataol Behramoğlu, Eray Canberk için, "Az yayınlayan, özenli, incelikli bir dil işçisi" değerlendirmesini yapıyor.
önde gelen şiirleri;

AYRILIK TÜRKÜLERi
DEĞiŞiP YOK OLAN BiR KENTi ANIMSAYARAK
iÇTEN iÇE
iÇTEN iÇE

sevdam seni durmadan
can evinde yeşertir
çiçekçe ve çocukça
sıralı sırasız ikide bir

nice yıkım nice ılgar
geçer iz bırakarak
nice geç kalmış bahar
acımıza eklenir

çocukları da alan
ölüm sıra beklemez
yara üstten kapanır
sızı içerden dinmez

ölüm yıkım ve sevda
yaşamakla başa baş
başlangıç belli belirsiz
bitim belirli nokta..
AYRILIK TÜRKÜLERi

doğduğum yerden kopup
doyduğum yere vardım
her şeyimi unutup
yarama tütün sardım

selam benden eşe dosta
karım yorgun oğlum hasta

sızlayarak kapandı
görünürdeki yara
gurbet yeni dert açtı
acı kattı acıma

turna değil yardan haber getiren
heves değil beni sizden ayıran

hemşeriyiz belki de
özlemimiz de yanı
gelmişiz yaban ele
alın teri kolay mı

beyaz mendil sıla gibi koynumda
işsizliğin zalim ipi boynumda.
yeniden

anlıyorum nereye kadar çiçeği aklaşan saçların
ya denizler ve şarkılar avutmaktan yoksunsa
gelsem neydim gelmesem ne olurum
kuşkularla
sana kadınım mı diyecekmişim- utanıyorum
başlıyor akşamların yüreğime işleyen saydam uğultuları
gidersem bir umut olur diye düşünüyorum
seni ve kaygıları

eski bir gece gibi yaşıyorum ve katlanıyorum
yine sabahlar koşuşmalar
ve taş yığınlarında yapıların soğuğu
yine dönüşler uçuk renkler soluk bakışlarda

yağmurlar istiyorum
yağarsa sevinirim su seni getiriyor odalara

şiirinin şairi. elleri öpülesi.
red-kit çizgiromanlarını fransızcadan türkçeye çevirmiştir.
Pinpon oynamayı bilmeyen şık ihtiyar.