Psikanaliz tarihinin en önemli kuramcılarından biri olarak literatürde yerini alan Melanie klein’ın ilk olarak 1957 yılında yayımlanan kitabı. Türkçeye Metis tarafından ilk kez 1999 yılında “haset ve Şükran” adıyla çevrildi.
Haset ve şükran’ın Benliğin oluşumunda bebeklikten itibaren (hatta Doğumdan öncesine, bebeğin anne rahmindeki durumuna kadar götürür bu süreci Melanie klein) önemini vurgular ve bu sürecin nasıl geliştiğini kavramsallaştırır Melanie klein kitapta. Öyle ki, klein’a göre bebeğin annenin memesiyle(ilksel nesne) kurduğu ilişki sonraki yaşamının da temelini oluşturan bir çiftedeğerlilik olarak karşımıza çıkar.

“ilksel iyi nesneyi görece güvenli bir biçimde kurabilmiş olan kişiler, nesnenin kusurlarını görseler de ona duydukları sevgiyi sürdürebilirler; bunu yapamamış olanların aşk ve arkadaşlık ilişkilerindeyse sürekli bir idealleştirme ihtiyacı görülür. idealleştirmeye dayanan ilişki çökmeye yatkındır; sevilen nesnenin yerine sık sık bir başkasını geçirme zorunluluğu doğar; çünkü hiçbiri beklentileri tam karşılayamıyordur. Eskiden idealleştirilen kişi zulmedici bir figür olarak görülmeye başlanır (bu da idealleştirmenin temelde zulmedilme kaygısının karşılığı olduğunu ortaya koyar) ve öznenin hasetli ve eleştirici düşünceleri bu kişiye yansıtılır. Çok önemli bir nokta da şudur: benzer süreçler kişinin iç dünyasında da işliyordur; çok tehlikeli nesnelerle dolmuştur iç dünya. Bütün bunlar kişinin dış ilişkilerinde bir dengesizliğe yol açar. Daha önce ayrımsız özdeşleşme bağlamında söz ettiğimiz zayıf benin bir özelliği de budur.”

Melanie klein.
“Bebeklik döneminde yaşanan mutluluk ve iyi nesne sevgisi, bence haz duyma ve yüceltme yetilerinin asıl kaynağıdır ve etkileri yaşlılık döneminde de hissedilir. ‘Ömrünün başlangıcıyla sonu arasında anlaşma olan kişi mutludur.’ demişti goethe. ‘başlangıç’ anneyle mutlu ilişkidir bence; bütün yaşam boyunca nefret ve kaygıyı bu ilişki hafifletir ve insana yaşlılığında bile destek ve tatmin duygusu verir. iyi nesneyi sağlam ve güvenli bir biçimde kurabilmiş bir bebek, yetişkinlik döneminde kayıplara ve yoksunluklara karşı telafiler geliştirebilir. Hasetli kişi bütün bunları kendisinin hiçbir zaman elde edemeyeceği şeyler olarak görecektir, çünkü tatmin olması imkansızdır.”

melanie klein.