bugün

En çok okul çıkışlarında sevdim ben seni. Hani pek uğramazdık zaten okula da... Gün olurdu, giderdim Shakespeare senin için iki satır karalasın diye. Ya da kalın romanlarda izini bulmak için. Bazen göz kırpardın iki satırın arasından, bazen sayfalarca yok olurdun. Tek bir kelime daha görmek için sana dair, gün olur ben okula giderdim.

Ama en çok okul çıkışlarında sevdim ben seni. Edebiyat'ın kapısından geçerdik bazen usul usul, bazen kahkahalarla. Güvenlikler bakardı bize, sivil polisler de belki. Ya kalbimi ararlarsa diye ürkerdim ben hep gönüllerimiz bir olmadan önce. Ya ararlarsa da seni bulurlarsa orada... Nasıl açıklardım derdimi sana? ya kolluk güçlerine?

Tramvaylar uzanır kapının önünde bilirsin, bizim okul çıkışlarında. Tıklım tıklım tramvaylar... Seninle "Laleli'den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız
Birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun."
Seni en çok sevmek yürürlüğe giriyor bütün kara parçalarında. Afrika dahil. Cemal Abi duyuyor kalbimin gümbürtüsünü. Sen duymuyorsun. Yanıbaşımdasın.

Okul çıkışlarında öyle severdim ki ben seni... Vezneciler'den çıkardık bazen, hatırlarsın. Atikali'ye kadar yürüdüğümüz olurdu. Kim bilir, belki Sait Faik geçmiştir yanımızdan cebinde Hidayet'le bir gün, ben seni çok sevmekle meşgulken. Vezneciler'den Edirnekapı'ya kadar severdim seni, senin haberin olmazdı. Fatih Camii'nde durup şadırvanda suratıma su bile çarpmazdım düşün, belki gözlerimden şeklin silinir diye.

Okul çıkışlarında öyle sevmişim ki seni, Eski istanbul yepyeni olurdu gözümde. Sular çağlardı boş su kemerinde adını bağırarak. Yıkık dökük evler en janti ceketlerini iliklerdi. O zaman Cemal Abi bir dize daha yazardı senin için. Shakespeare bile soneler fısıldardı belki taa Londra'dan.

En güzel zamanlarımızdı seninle okul çıkışları. Ben yola bakardım yüzüne bakamayıp. Gölgeni izlerdim asfaltlarda, bazen de duvarlarda. Dokunmak ister dokunamazdım, sen de bilmezdin hiç benim duvarlara sarılmalarımı. Halbuki bütün Beyazıt bilirdi benim meydanın taşları arasında seni aradığımı.

Sahaflarda eski kitap koklardık okul çıkışlarında. Bir seni koklardım gizlice, bir kitapları. Kitaplar çakardı da durumu, sen anlamazdın. Cemal Abi gülerdi bıyık altından karşı rafta. Orhan Veli'nin zaten gözü kapalı, yanıbaşındaki Kapalı Çarşı'yı dinliyor. An gelmiş, Attila ilhan uyuyakalmış akşam üstü serinliğinde.

Okul çıkışlarında divane gibi severdim ben seni. Sultanahmet'te bir turist olup umarsızca fotoğraflarını çekesim gelirdi. Gülhane'de sana gölge olan bir ağaç olmak isterdim, tercihen ceviz. Sirkeci'de seni selamlayan bir tren, Eminönü'nde başının üstünde dönen martı... Kıskanırdım sonra hepsini. Çok severdim çünkü ben seni. En çok okul çıkışlarında severdim.