bugün

çok koyar adama be sözlük.
hani ilk okulda, orta okulda, lise de sıra arkadaşın vardır ya, üniversite de ayrı kentlere düşünce ayda bir sıra sıra misafir olarak da gidip geldiğiniz, parasız kalınca cepteki parayı bölüştüğünüz işte o arkadaşınızdır bu kişi.

ara sıra futbol oynardı ama o kadar da iyi değil di diye düşünürsünüz, bir yandan da sevinirsiniz hani, en samimi arkadaşınız artık süper lig de top oynuyordur.
ortak arkadaşlarınız size laf atar, artık menejeri de sen olursun, ver elini avrupa falan derler. sen de güler geçersin ama bi yandan da mümkün olabilir gözüyle bakarsın. çünkü o sizin en samimi arkadaşınızdır. siz isteyeceksiniz de o sizi menejeri yapmayacak. hem insan dostuna güvenir.

neden sonra yavaştan telefon hatları değişir, zaten facebook profili çoktan uçmuştur..
evine gidersin, habersiz taşınmıştır.
anne babasının evine bakarsın, "yeni eve taşındı o" derler, tarif de ederler ama nedense gitmeye utanırsınız.

televizyonda görürsün, diğer arkadaşların profillerinde videolarını paylaşır, sözlükte hakkında enrty girilir, sen hep bakarsın. yorum da yapmazsın. zaten ne yapacaksın ki?

üzülürsün ama senin futbolcu olmadığına değil, onun futbolcu olduğuna üzülürsün.
sabri sarıoğlu ise üzülürsün boğazına düğümlenir kelimeler neden dersin neden sabriye bizimle beraber maç yapabileceğini söyledim ki.
bir de sokaktan arkadaşsa ve beraber büyümüşseniz çok koyar.
oturup maçını izlersin,içten içe eski günler gelir aklına sonra sabah erken kalkacağın için televizyonu kapatırsın.sabah kalkıp asgari ücretli işine gidersin...
(bkz: ekseriyetle bana abi derdi)
en samimi olmasa bile samimi olduğun arkadaşının süper ligde futbolcu olması, senin çok istediğin bir maça bilet bulamaman neticesinde bulunan bilet, takımının futbolcularıyla tanışma,fotoğraf çektirme,imzalı forma alma gibi avantajlara sahip olman demektir.
(çok yaşa sen e mi ....... )