bugün

her düğünde illa ki bir tane bulunan kişidir bu. çalgılar çalınmaya başladığı an, ortaya atar kendini, başlar kurtlarını dökmeye. ama umarsız bir şekilde oynarken, birden düğünlerden nefret eden, dolayısı ile oynamaktan da nefret eden birini gözüne kestirir. gözüne kestirdiği bu kişiyi ne yapıp edip sahneye çıkarmalıdır. bu, onun asli görevidir. oyunu bozmadan, parmaklarını şıklata şıklata gelir gözünü kestirdiği kişinin yanına:

+lan ibo, gelsene olum sende.
- yok abi ya, iyi böyle.
+ lan olum gel oturmaya mı geldin ya alla allaaa...
-ya abi boşver valla bak.
+la bu işin boşveri mi olur? gel hadi gel.

gibi bir muhabbet döndürdükten sonra eliyle yapışır karşısındakinin koluna ve çekiştirmeye başlar. bu anda tabi diğer eldeki parmaklar yine şıkır şıkır şıklar vaziyettedir.

bundan sonra olacaklar ise, karşıdaki insanın dayanma, sabretme gücüne bağlı olarak şekillenir.
her oyunu bilmek zorundaymışcasına çekiştiren teyzelerin amacı ne ki..

sanki kalkınca dünyalar onun olacakmış gibi ısrar edişi cabası..

-ben oynamıcam yok..
+kalk kız kalk ayoll
-yok yok oynamıcam ben
+hadi kalk gel..
-illa küfür mü ediyim?
+puh terbiyesiz..

ne oldu terbiyesiz oldun evde kaldın iyi mi? *
düğünün en çok oynamak isteyeni ama utanan kişisi. zorla sahneye çıktığı an bütün hünerler ve kurtlar dökülür. indirebilene aşk olsun.
Bir gelenektir efendim. Oynamaya davet eden kişinin akrabalık level'ı arttıkça reddedilmesi zorlaşan bir davettir. Eğer bir de sizin her zaman çocuk olduğunuzu kabullenmiş bir aileniz varsa, yazık size. Mahmut Tuncer mode : on
çok yaparim ve %71,3 başari oranina sahibim.
Bir gelenektir efendim. Oynamaya davet eden kişinin akrabalık level'ı arttıkça reddedilmesi zorlaşan bir davettir. Eğer bir de sizin her zaman çocuk olduğunuzu kabullenmiş bir aileniz varsa, yazık size. Mahmut Tuncer mode : on