düğün esnasında içe çöken hüzün

düğün sırasında herkes müthiş bir eğlencenin içerisinde kendini kaybetmişken naif bünyenin kendini kocaman bir hüzün içinde bulmasıdır, diye tanım girelim öncelikle.
düğünün gelini veya damadı aileden biri değilse, çok önemli bir rolünüz yoktur. mutlaka size ayrılmış ya da kendinize uygun gördüğünüz yere geçip oturursunuz öncelikle. saçları simli topuz yapılmış muhtelif görümce, elti, gelin vs. çıkar piste, enerjilerinin hiç bitmeyeceğinden emin bir şekilde dans etmeye başlarlar. dans da bildiğiniz çiftetellidir. ardından takım elbiseli abiler, delikanlılar (nedense bunlar hep abi modundadırlar) girerler halaya vs... takı merasimi, kına faslı, "şimdi de gelin hanımın kuzenlerini piste davet ediyoruz"lar, bitmeyen oyunlar, yüksek ses, gülüşmeler, tiriniler... neyin sevincidir, anlam verilmez. herkesin kendini eğlenceye adapte ettiği bu zoraki neşe halkası, uzaktan izleyenlerin bazılarında hüzün yaratır. ağlayası gelen bile vardır, sözlük. o derece yani.

(bkz: çeyrek altın sarısı gitti kızın zarısı)
eğlendirirken hüzünlendiren düğündür.

(bkz: evde kalmak)