bugün

özet: yabancı olarak kürtçe'nin olmadığını iddia eden kimse yok bir ittihatçı okunsun, ciddiye alınsın diye dr. friç adını kullanarak hayali bir kitap yazmıştır.

dr. friç, naci ismail peliste ya da habil adem aslında hepsi aynı kişidir. dr. friç, naci peliste'nin "bilimsel!" çalışmalarında kullandığı addır. ismail beşikçi'nin deyimi ile kendini bir alman gibi göstererek yaptığı çalışmaların daha fazla itibar göreceğini düşünmüştür. kitapların çevirmeni olarak görülen kişi ise habil adem'dir ki yine kendisidir. aslında kitaplar çeviri değil doğrudan türkçe yazılmıştır, sadece almanca gibi gösterilmiştir.

bu adam arnavut kökenli bir ittihatçıdır ve yazdığı birkaç kitapla kürtçe'nin olmadığını kürtlerin türk olduğunu kanıtlamaya çalışmış. ismini dr. friç olarak ilk defa celadet ali bedirxan'ın mustafa kemal'e açık mektup adlı kitabında işitmiştim. bedirxan bu mektubunda bu adamın çalışmalarındaki hataları göstermeye çalışmış. 1930'larda bu çalışmalar mustafa kemal tarafından da pek tutulmuş ki 1933 yılında bedirxan bu mektupta uzunca anlatmış. aslında günümüzde artık bu tür zırvaların peşinde koşan pek kimse olmadığı için üzerinde durulacak bir yanı yok fakat dönemin zihniyetini anlamak adına yine de bir kaç kelam etmek gerekir. hasan celal güzel adlı türk düşünürün 2009 yılında bu kitabı halen referans olarak göstermiş olduğunu öğrenince artık nasıl rezil bir çalışma olduğunu yazmak farz oldu. bugün google'da arama yaptığınız zaman bu çalışmayı referans gösteren sonuçlar bulmak mümkün.

dr. friç kürtçe'nin bir dil olmadığını, türkçe olduğunu kanıtlamak için jaba ve justi'nin kürtçe sözlüklerinden yapılan etimolojik bir çalışmayı incelemiş. dr. friç kitabında bu çalışmaya göre incelenen 8.428 kelimenin köken itibari ile dağılımı aşağıdaki gibi göstermiştir.

pehlevi (eski): 370
zend: 1240
türk (eski tükmen): 3080
ermeni: 220
arap (türkçeleşmiş): 2000
farisi (türkçeleşmiş): 1030
asıl kürt: 300
çerkez: 60
gürcü: 20
kıldani: 108

bu tasnife göre 8.428 kelime içerisinde kürtçe olan sadece 300 kelime vardır. yine dr. friç'e göre bu 300 kelimeden 107'si aslen türkçe olduğu için geriye kala kala 193 kürtçe kelime kalmıştır. 3080 türkçe kelimeye 107'yi de eklediğimizde 3187 türkçe olan kelime tespit edilmiştir. hatta arapça ve farsça olan 3030 kelmeninde türkçeleşip kürtçe'ye geçtiği tespiti yer almaktadır.

burdan itibaren celadet ali bedirxan'ın tespitlerine yer vereceğim.

celadet ali bey öncelikle 8.428 kelimeye itiraz etmektedir. kendisinin 1918'te henüz tamamlayamadığı lügatta 13.090 kelime tasnif edilmiştir. kelime sayısında ciddi bir eksiklik olduğu tespiti bulunmaktadır. aslında dr. friç'in kaynak olarak kullandığı sözlük zamanında rusya'nın erzurum genel konsolosluğu'nda görev yapmış aguste jaba tarafından hazırlanmış, daha sonra bu çalışma ferdinand justi adında birine verilip yayına hazırlanması istenmiş. bu kişide çalışmadaki kelimlerin kökenlerine göre ayırmış ve söz konusu sözlük ortaya çıkmıştır. zaten yeterince araştırma yapılmadan uzman olmayan kişiler tarafından yapılmış bir çalışma olduğu anlaşılabilir.

yinede sırf bu çalışma üzerinden hareket edilse bile dr. friç acaba sözlüğü nasıl incelemiş? söz konusu sözlükte türkçe kökenli olduğu söylenen kelimelerin başına (t) harfi konduğu için sayma işlemini celadet ali bedirxan da yapmıştır. bedirxan'ın yaptığı sayım sonucunda dr. friç tarafından 3080 olarak sayılan başında (t) harfi olan kelimlerin sayısı 575'dir. aslında sadece bu tespitten sonra bile ne kadar art niyetli bir inceleme olduğu anlaşılmaktadır. neyse yine de dr. friç'in bir (sehven) hesap hatası yaptığını kabul ederek devam edelim.

acaba bu (t) harfiyle işaretlenmiş kelimeler gerçekten türkçe midir? celadet ali bedirxan 575 kelimeyi de tek tek incelemiştir. bu 575 kelimenin 82'si arapça'ya, 62'si irani dillere, 55 kelime ise batı dillerine aitt olduğunu tespit etmiştir. netice itibari ile türkçe denilebilecek kelime sayısı 376'dır.

bunlar içerisinde batı dillerine ait olduğu için türkçe'ye dahil edilmiş 55 kelime ise kürtçe'nin hint avrupa dil ailesinden olması sebebiyle ortak olan kelimelerdir. aslında bunlar çoğunlukla latinceden geçmiş, çok eski zamandan beri kürtçe'de kullanılan ve kürtçe için yabancı olmayan kelimelerdir. örnek vermek gerekirse. stêr (star), kurt (short), nav (name), pol (épaule), na (no), nû (new), neh (nine) gibi kelimeler türkçe'den kürtçe'ye geçmediği gibi türkçe'de de kullanılmayan kelimelerdir. bu kelimlerin ingilizce yada fransızca'dan geçtiğini söylemekte mümkün değildir.

türkçe'den geçmiş olduğu söylenen 376 kelimeye gelince. aslında ilginç bir şekilde türkler ve kürtler çok uzun zamandır yanyana yaşamalarına rağmen birbirleriyle kelime alışverişi çok azdır. türkçe mesafe olarak daha uzak olan farsça'dan çok sayıda kelime aldığı halde aynı kelimelerin benzerleri kürtçe'de yer almasına rağmen 3-5 kelime dışından kürtçe'den türkçe'ye geçmiş kelime yoktur. aynı durum kürtçe içinde geçerlidir. kürtçe'de türkçe'den çok az kelime almıştır (günümüzde kürtçe'yi iyi bilmedikleri için yarı türkçe-yarı kürtçe konuşan insanların kullandıkları kelimeler bu kategoriye girmez). bunun muhtelif sebepleri vardır elbet ve araştırılması gerekmektedir. birbirlerinin kültürel hayatına girmedikleri için böyle olmuş olabilir. ayrıca türkçe'nin fonetiği kürtçe'nin fonetiğine uymadığı için olmuş ta olabilir.

peki dr. friç'in lügatta haklı olarak bulduğu 376 kelime nedir. celadet ali bedirxan'ın da belirttiği gibi bu sözlüğü oluşturanlar araştırmayı erzurum ve çevresinde yapmıştır. erzurum gibi kürtlerin türklerin bir arada yaşadığı bir yerde doğru bir kürtçe konuşulduğu düşünülemez. aynen günümüzde kürtçe'yi iyi bilmedikleri için yarı türkçe-kürtçe karışık bir dil konuşanlara benzer bir dil konuşanlarla yapılmış bir çalışma olmasından kaynaklanmaktadır.

bu 376 türkçe kelimeye bakınca da aslında bu kelimelerin çoğunluğunun kürtçe'de bir yada birkaç karşılığının olduğunu görüyoruz. örnek vermek gerekirse, köprü (pir), yavaş (hedî), buz (qeşa), boy (bejn), pekmez (dims), arslan (şêr), taşçı (berbir), toprak (ax), kanat (bask, çeng), kaval (blûr), kaşık (kevçî), kapı (derî), tuz (xwê) gibi kelimeler evet tükçedir ancak bunların tamamı kürtçe'de karşılıkları vardır ve kürtçe'de kullanılan kelimeler değildir. aslında bu rusların yaptığı sözlük çalışmasının ne kadar hatalı olduğunu göstermektedir.

şimdide arapça ve farsça olan toplam 3.030 kelimeye gelelim. dr. friç ne hikmetse bu kelimelerin de türkçe üzerinden kürtçe'ye geçmiş olduğunu söylemektedir. yani insaf demekten başka bir şey denemez. dil bilim kuralları çerçevesinden böyle bir şeyin mümkün olmayacağını söyleyebiliriz ancak ona da gerek yoktur. arapça ile başlayalım, türklerden 300- 400 yıl evvel müslüman olmuş, coğrafi olarak araplara komşu olan kürtlerin arapça kelimleri arapça yerine türkçe'den alması nasıl açıklanır bilemiyorum. celadet ali bedirxan mektubunda uzun uzun dil bilim kuralları çerçevesinde böyle bir şeyin mümkün olamayacağını da açıklamış ancak ben bunları buraya aktaramayacağım. dileyenler kitabı bulup okuyabilirler. kitabın yeni bir baskısı da mevcuttur.

olayın farsça kısmına gelince böyle bir iddiada bulunmak mümkün değildir. kürtçe ve farsça zaten birbiriyle akraba iki dildir. bir dilin iki lehçesi gibidir. binyıllar önce birbirinden ayrılmış akraba iki dil arasındaki ortak kelimelerin türkçe gibi yapısı, fonetiği ayrı olan bir dil üzerinden kürtçe'ye geçmiş olduğu tabi ki düşünülemez. yine dil bilim kuralları çerçevesinde de bunu kanıtlamak mümkündür ki celadet ali bedirxan bunu mektubunda uzun uzun yine anlatmış.

böylesine bir sahtekarlıkla on yıllar boyu kürtçe diye bir dil olmadığı kanıtlanmaya çalışıldı. bu çalışma türk üniversitelerinde ve bilim çevrelerinde çokça kullanılmıştır. art niyetli kendi adını kullanmayıp alman bir bilim adamıymış gibi göstererek yapılmış bir çalışmanın halen itibar görmesi ise kabul edilebilir bir durum değildir. ismail beşikçi'nin dediği gibi türk üniversiteleri için utanç verici bir durumdur. eğer bir gün bir utanç müzesi kurulursa bu çalışma içinde bir köşe ayrılması gerekir.

kaynak:

dr. m. nuri dersimi, mümtaz mütefekkir celadet ali bedirhan'ın (türkiye reisicumhuru gazi mustafa kemal paşa hazretlerine) yazdığı açık mektup, 1973

ismail beşikçi'nin konu hakkındaki bir yazısı ve mahkemede bir savunması:

http://www.peyamaazadi.or...file=article&sid=2413
http://www.youtube.com/watch?v=szjft1gsn3y

söz konusu çalışma:
dr. friç, kürtler, tarihi ve içtimai tetkikat, osmanlı muhacirin müdüriyet-i umumisi, 1918

dr. friç'in çalışmasını referans gösteren bir kaç örnek:

http://www.radikal.com.tr...01.2009&categoryid=97

http://www.turksolu.org/233/izberk233.htm

http://www.masonlar.org/....m/index.php?topic=11138.0

ekşi sözlükten sevgili dostum kikuchiyo'ya teşekkürler.