bugün

Kendi idam sahnesiydi..
Çar'in baskı döneminde, arkadaslariyla bir sohbet grubu kurmustu.Yakalandi. 28 yasinda idam istegiyle yargilandi. Mahkemenin sonucunu bekledigi gece hücresinden alınmıştı. Ölüm karari yüzüne karsi okundu. Papaza günah çikarttırdı. Gözleri kapalı olarak bir direğe bağlanıp,müfreze karşısına geçirildi. ''Ateş'' emrini beklerken gerçek kararbildirildi kendisine...
Aslında mahkeme 8 yıl hapis vermiş, Çar bunu 4 yıla indirmisti;ama ona ders olsun diye böyle bir gösteri planlanmistı.
Böylece ''ölüm''le tanıstı; oysa bu sefil oyunda asıl kesfettiği sey,''yaşam''dı.
Stefan Zweig'a göre 4 yıl sonra yaralı parmaklarindan zincirleri çikardıkları zaman saglığı bozulmuş, şöhreti uçup gitmişti, ama kirik dökük bedeninden her zamankinden daha parlak fışkıran tek bir sey vardi:
Yasama sevinci...

Durumu en iyi anlatan cümle ise Nietzsche'nindir:
''Hayatı kaybetmenin kıyısına yaklaşanlar, onu daha iyi tanırlar''.