bugün

(bkz: külot)
8. yy'dan kalma öztürkçe bir kelime. iç çamaşırıdır.

Not:
hava sıcaklığının düşmesiyle oluşan durum ise donğ ya da tonğ gibi bir şeydir. alfabemizde "nğ" gibi öztürkçe bir sesi karşılayan harfimiz olmadığından karışır, karıştırılır. bu durum "domuz" sözcüğünde de görülür, aslı donğuz ya da tonğuz gibidir.
Başrollerinde shahrukh Khan ve
priyanka chopra'nın rol aldığı şahane ötesi filmdir.
Senaryosu ve işleyiş şekli muhteşemdir.
En iyi bollywood filmlerinden biridir.
Ödüller de almıştır.
Acayip havalı filmdir.
anadolu türkçesine ait, istanbul türkçesindeki karşılığı elbise olan kelime..
"türlü donlar giyer gülden naziktir"(pir sultan abdal)
uzun don vardır paçalı don vardır...kimi kesimlerce elbise anlamında da kullanılır..örneğin misafirliğe gittiğinizde şöyle bi sitemkar sözle karşılaşmanız mümkündür ki ben karşılaştığım için yazıyorum: "fatma kaç kere dedim sana o sarı donu giyme diye" o an sarı don olarak cümlede kullanılan şey gerçekte sarı bir eşofman altıydı...
bunun haricinde slibi,tangası,g-stringi vardır..çok çeşidi mevcuttur,herkesçe kullanılır..
unutmayalım ki "parasız pulsuz insan çoktur..ama donsuz insan yoktur!"

(bkz: don seçiminde dikkat edilecek hususlar)
(bkz: dona cekmek)
aslında katolik papazlarına verilen bir unvan olmakla beraber güney italya'da ağa anlamında da kullanılan kelime.
Senaryosu diğer bollywood filmlerinden farklı olan,
Sürükleyici yapısıyla Baştan sona kadar izlettiren, Başrollerinde shahrukh Khan ve priyanka chopra'nın rol aldığı Bollywood'un en muhteşem aksiyon filmlerinden biri.
''don'u yakalamak zor değil, sadece mümkün değil'' repliğiyle akıllarda kalmıştır.
Moskova'nın güneydoğusunda Tula olarak adlandırılan bölgeden doğan ve rusya'nın başlıca nehirlerinden birisidir.
kimselere haber vermeden evinden ayrılmış,insanlara karşı duygu ve düşüncelerinde ciddi derecede soğumalar olmuş, hayatta bir çok şeye yarı yarıya küsmüş,kendini uzun yıllar bir dağ köyündeki hana hapsetmiş ressam strauch un anlatıldığı çetin bir thomas bernhard romanıdır.ressam strauchun shawarzdaki doktor olan erkek kardeşi asistanını avusturyanın kuzeyinde karlarla kaplı bir kasabadaki hana gönderir.asistan,ressam strauchu gözlemleyip,doktora mektup yazacaktır....

asistan valizini toplar hana gider ressamla tanışır.onun handaki insanlar hakkındaki tiksintisinden,çevrenin donla kaplı görüntüsüyle değişmiş fikirlerinden,tek başına yıllarca kaldığı odasına kadar her şeyini yakın takibe alır;sözde sıradan bir pansiyonerdir asistan.ressamla seviyeli fakat samimi bir dostlukları olur.uzun yürüyüşler, kişilik analizleri, pişmanlıklar, heykel sanatı, avusturya ülkesi,tıp vb konularda sohbetler edip, aylarca aynı handa kalırlar.

asistan görevini tamamlar tamamlamaz son mektupları gönderir;ertesi gün gazetede ressam strauch un kayıp haberi yayımlanır....

kitabın yol haritası böyledir,okur kendini her sayfada değişik bir düşünce ikliminde bulabilir.yazar, henry james ve blaise pascal dan yoğun biçimde etkilenmiştir.bu yönüyle de birkaç karakter tek bir karakterde yaniressam strauch da birleşir ki ressamın asistanla olan konuşmaları çok derinlere indirir okuru.gerçek bir zihin sondajı yaptırır.gözlerden ırak bir yaşam ve onun izinde bir asistan... ne zaman ki ressam deşifre olur kitap orada kapanır...
"hayal gücü bir düzensizlik anlatımıdır" dedi, "öyle olmalıdır. düzenlilikte hayal gücü mümkün değildir, düzen hayal gücüne tahammül etmez, hayal gücü diye bir şey tanımaz." t. bernhard
Dün gece Ankara'da ağaçlarda çiçek bırakmayıp kavuran doğal afet.
Bazen öyle iz bırakıyor ki sanıyorsun böbreğini çalmışlar.
kimine gore ic camasiri kimine gore buzlanma belirtisi.
başrollerinde shahrukh khan ve priyanka chopranın yer aldığı 2006 yapımı bir bollywod filmidir ayrıca.
güncel Önemli Başlıklar