bugün

okuldan eve dönerken sigara almak için bakkala uğranmıştır ve bu şahısın gözleri bir anlık manav bölümünün önünden geçerken eşsiz manzaralarla sergilenen mandilanalara takılır ulan alıyım bir kaç tane der ve bir poşet dolusu alır. o akşam yemek yapılmaz malum mandalina alınmıştır eve. akşam yemeği bir güzel mandalinalarla yapılır..

ve bir gece yarısı

7dep sessiz bir gecede sınavına çalışırken sinek sesiyle irkilinir aman allahım be soğukta, bu hava da ne sivri sineği ulan diye kendi kendine sorarken sesin karnından gelen gurultu olduğunu anlar ve aniden ayağa kalkar..

hızlıca mutfağa girdikten sonra haşinle dolabı açar, dolap boştur. 3 aylık zeytinler memleketten gönderilen kurumuş kayısı taneleriyle falan karşılaşır ve gözünü ümitsizce dolaştırırken dolabın içinde patlayan bira şişesinin tanesiyle karşılaşır ve o an aniden cam tanesinin hemen arkasında gözüne takılan o turuncu renkle gülümser birden hayata,

aman allahım bir de ne göreyim ev arkadaşımdan bile sakındığım mandalina, dolapta sadece bir adet kalmıştır.

yüzündeki tebessüm bir anda geceyi gündüze çevirmiştir resmen
usulca eline alır mandalinayı, soyar ve parçalara ayırır. her parçasını 5-6 dk süreyle keyifle yer. yüzünü yıkar, sigarasını yakar, entrysini girer ve tekrardan eline kalemi alıp son sınavına çalışmak için masaya geri döner.
fakirliğin satırlar dolusu yazdırabileceğini göstermiştir o son mandalina. *
ailenin diğer üyerini hiçe saymis , onlarin vitamin ihtiyaçini cinsel organina takmamis insan. (bkz: bencil)