bugün

Sık sık gazetelerin orta sayfa konusu olan başlık. Kibrit kutusu büyüklüğünde ki gıdalar genel hatları oluşturur.
yazın yaklaşması sebebiyle insanların birbirine vermeye başladığı önerilerdir.

ben de bir iki ufak tefek öneride bulunmak isterim. tabi diyetisyen ya da beslenme uzmanı olmadığımı sadece kişisel deneyimlerimle verdiğimi unutmayınız.

-bol bol su tüketim
-şeker ve kızartmayı menünüzden çıkartın. şekeri çıkartın derken sadece çayı kahveyi şekerli içmeyin ya da tatlı yemeyin demiyorum, içinde nişasta barındıran ürünlerden de kaçının. mesela pirinç.
-protein ağırlıklı beslenin
-üç öğün ve en az iki ara öğün yiyin.
-yavaş yavaş yiyin. ağzınıza attığınız lokmalar küçük olsun, uzun uzun çiğneyerek yutun. böylelikle siz daha az yiyerek bünyenize çok yedim illüzyonu oluşturabilirsiniz. böylelikle diyetlerin en büyük sorunu olan göz doymaması ve çok yemek isteğini egale etmiş olursunuz.
-hareket edin. yürüyüş yapın. yürüyüşlerinizde tempoyu olabildiğince yüksek tutun. ama yüksek tutucam diyerek de 15 dakikada yorulacağınız bi tempoya çıkmayın. keyifli bir rota seçin ve yürüyüşünüzü sırf spor olsun diye değil, gezmek, kafa dağıtmak, bi hava almak gibi bir başka sebeple yapın ki bir müddet sonra angaryaya dönüşüp bırakılmasın. ayrıca arttıracağınız kas kütleniz metabolizma hızınızı arttırır ve bozmayacağınız bir diyetle beraber yağ yakımını hızlandırır. bu sebeple hareket etmek önemlidir. yapabiliyorsanız da hafif hafif ağırlık çalışın.

gelelim yemek için önerilere;

şef olmadığımı da bu aşamada söylemek isterim. ancak birisi kahvaltı bir diğeri de ara öğünler için olmak üzere iki tane önerim olacak;

-kahvaltı: bir çoğumuz için sabah kalkıp kahvaltı yapmak işkencedir. daha uykunu almadan alarm sesiyle uyanacaksın, bir de kahvaltı hazırlamak, yemek ve kaldırmakla çoğumuz uğraşmıyoruz. işe, okula giderken poğaça, simitle geçiştiriyoruz kahvaltıyı. ama benim son 15 gündür yaptığım ve hazırlaması gayet kolay, lezzeti çok fena olmayan, besleyici ve metabolizmayı hızlandıran bir tarifi paylaşmadan edemeyeceğim; bir kaseye biraz yoğurt* koyuyoruz. yoğurdun içine birer çay kaşığı tarçın, zerdeçal, kimyon ekliyoruz. biraz kuru nane atın içine ve bir de yarım limon suyu sıkın. tercihe bağlı olarak biraz da zencefi doğrayın içine ama tadını sevmediğim için ben doğramıyorum. tadı muhteşem değil, hele baharatları biraz fazla koyarsanız baya acı oluyor. ama yenmez değil. yeniyor.

-ara öğün; form ürünler yapan markalardan birisinin* ya da belki hepsinin vardır mısır ve pirinç patlağı var. bir pakette 10 tane disk var. bu disklerden iki tane alıyoruz, üzerine gene tercihen light labne sürüyoruz. şimdi buradan sonra istersek disklerin labneli yüzeyleri arasına bir dilim domates koyarak sandiviç yapıyoruz istersek de iki diskin labneli yüzeyleri üzerine birer dilim domates koyarak kanepe gibi yiyoruz. istenirse üzerine biraz tuz ve kekik konulabilir. labne yerine beyaz peynir de olabilir. ikisi de iyi oluyor. lezzeti inanılmaz. baya ara öğün vakti gelse de yesem diye bekliyorum. hele bir de lezzetli bir domates bulunursa tadından yenmiyor. lezzeti inanılmaz olduğu gibi, yapması kolay, besleyici ve kalorisi düşük.