bugün

görmek istemeyenden daha körünü bulmak zordur. birileri bir zamanların masalı olan kürtlerin karda yürüyen türkler olduğuna, kart kurt masalına inanmak ve inandırmak istiyor. cumhuriyetin çocukluk dönemini bırakıp olgunluğa geçmesine karşı direniyor. gerçeklere karşı gözünü kapatıyor, görmek istemiyor. gerçeğe inanmak istemiyor çünkü inanacak olursa eski inançlarının tümünün altındaki tahtayı kesmiş olacak. bu arkadaşların psikolojisini iyi anlayıp onlara yardımcı olmalıyız. travmanın büyüklüğünü kabul etmeliyiz.

osmanlı'da ermenilere tehcir uygulandı, insanlar öldü, öldürüldü, yurtlarından koptular ve üstelik üstü örtüldü her şeyin... türkiye cumhuriyeti yanlış biçimde buna sahip çıkıp üstüne bir örtü daha attı... pisliği halının altına süpürdü. böylece olayın üstüne kalmasına ortam hazırladı. şimdi gerçekleri kabullenmekte zorlanıyor.

rumlara uygulananların ise haddi hesabı yok. mübadele, varlık vergisi olmadı 6-7 eylül 1955, ardından 1964, ardından 1972, 1974 derken sayılarını epeyi azalttık... bunları şimdi kabullenmek kolay değil. olayları bir avuç çapulcu yaptı bunları deyip kurtulacaktık ama tarih vakfı'nın yayınladığı kitaplar, fotoğraflar ve açtığı sergi gerçekleri döktü ortaya. meğer temiz giysili istanbul kadınları kimi yerde başı çekmiş. ellerinde sopalar, azınlıkların dükkanlarını kırıp döküyorlar... ülkücülerin bir kısmı ise 50 yıl sonra açılan sergiyi basıyor, aynı caddede tarihi tekrar ediyorlardı. yapılan haksızlıkları kabul etsek çok rahatlayacağız ama kabul etmedikçe arsızlık yapmak isteyenlerin iştahı daha da artıyor.

kürtlere kurtuluş savaşı sonrasında haksızlık yapıldı, tüm cumhuriyet boyunca sürdü bu... asimilasyon ve kürtleri, kürtçeyi inkar politikamız sökmeyince, binlerce insanın kanı canı pahasına gerçeklerin mızrağı artık çuvala sığmayınca barıştan başka yol olmadığını anlayınca bir şans oluştu.

dürüstçe "geçmişte faşizan uygulamalar oldu... bunların faydası olmadı, zararı ise çok oldu..." diyebilse rahatlayacak ama diyemediği gibi diyenlerden de nefret ediyor ve istiyor ki herkes kendisi gibi sevgisiz, kindar, kaba ve inkarcı olsun... bir türk olarak bu konudaki yanlış ısrarlardan dolayı acı çekiyorum, utanıyorum, üzülüyorum. barış istiyorum, istemeyenlerin de bahane aradıklarını görüyorum. bahaneyi ise vermek isteyenler o kadar çok ki...

biz divan i lugat it turk adlı eseri, kürt gerçeğini bize anımsattığı, gözümüze soktuğu için ya yakarız, ya kitabın özetini çıkarırız. olmadı tahrif edilmiş deriz, aslının osmanlı arşivlerinde durduunu söyleriz, arşivler de herkese açıktır deriz, arşiv ise ya tamirde olur o gün, ya görevliler izindedir... daha da olmadı 1930'larda bir çok tapu dairesinde çıkmış rastlantısal yangınlar gibi bir yangın gelir, alır kitabın aslını da götürür.

ha, da dünyanın başka müzelerindeki kopyaları mı? şimdilik bununla idare edelim, bu dalgayı geçiştirelim... ilerde ona da bir çözüm buluruz elbet. nasıl olsa dünya türk olsun diyenlerimiz de var. bakarsın oluverir, biz de kurtuluruz bu dertlerden. sorunları çözmeden idare etmenin vatanında daha ne yıllar geçer gider böyle ve ne canlar yok olur bu uğurda...

oysa hepsi yaşayabilirdi. durup bunu bir düşünmek bile belki yeter.
türkiye'de kürtlerin olduğunu henüz yeni idrak edebilmiş ezberci robotların sindirebilmesi için uzunca bir zamana ihtiyaçları olduğunu bildiğimiz durumlardan sadece birisidir.
Türklerin işine gelmiş durumdur

görsel
Bu haritanın günümüz türkçesi ile yazılmış hali

Gördüğünüz gibi kürt bölgesi bizim hewallerin gösterdiği gibi bir ucu iran'da bir ucu suriye'de değil günümüzde iran'da ki kürdistan eyaleti olan ufak bir bölgedir.
görsel
Bu da orjinal hali.
Ülke yahut devlet olabilmenin koşulları farklıdır. orası bir bölgedir.

Edit: kürtler hiçbir zaman devlet kuramayacaklar.