bugün

insanlığın şafağından itibaren gözlenen durumdur. insan korktuğu doğa olaylarına karşı bir başka bilinmeze sağınmış, yağmura karşı güneşe tapmıştır. baş edemeyeceği kuvvete, bir başka baş edemeyeceği kuvvetin galip geleceğine inanmaya zorlamıştır kendini. bu yüzdendir ki freni patlayan arabadaki adam bir taraftan altına ederken bir taraftan allahına dua eder. hakim olamadığı altına bir başka gücün hakim olmasını umar.
efendim... insanın manevi duygularına saldıran kişiler saygı yoksunlarının en büyüğüdür. bu kişiler insanın aklına ve beynine bir anti-tezle değilde kalbine ve maneviyatına bir hançerle saldırmaktadırlar adeta... ki bence böyle insanlara bir yazar değil bir insan ünvanı dahi vermek tüm insanlık adına ayıp olur...

yazarlar edepli olmalıdır. hemde islam ahlakıyla müteeddip olmalıdır..

hep yazıyorum kusura bakmayın *
tarih boyunca çatışmaya konu olmuş olgudur aynı zamanda. yağmurdan korkup allahına sığınan adam, çadır yapıp doğayla mücadele edeni kafir olarak görmüş, tarihi korkularının esiri yapmış, bilimi öldürmeye kalkmıştır. (bkz: engizisyon)