bugün

biri kendi halinde ibadetini yapar, kendi inancının dışındakilere saygı duyar. diğeri ise radikal bir şekilde kendinden olmayanları dışlar.
sözlükteki bazı yazarların anlayamadığı farklardır. dindarlık; insanın dinin gereklerini yerine getirmesi, başka dine mensup ve inanmayan kişilere de saygı göstermesi, insanın dini duygularını sömürmemek, insana insan olduğu için değer vermek gibi tanımları içinde barındırır. dincilik; kendine öyle bir görev verilmediği halde dinin savunuculuğunu yapmak, dini bir istismar amacı olarak kullanmak, allah'ın dinlerini birbiriyle yarıştırmak, dini amacı dışında kullanmak, ibadeti gösteriş için yapmak olarak tanımlanabilir.

tanrı'nın dinini korumaya çalışmak, tanrı'yı aciz görmekten başka bir şey değildir. herhangi bir dine inanan bir kişi bunu yapıyorsa, inançları çerçevesinde kendine ters düşüp, kendi tanımı ile günahkar oluyor demektir.

müslüman, hristiyan, musevi, tek tanrılı dine mensup kişiler ya da ateist herkes insandır. herkes de birbirine saygı göstermek zorundadır. dindar olduğuna inanan herkesin yapması gerekendir.
(bkz: iki resim arasındaki sonsuz farkı bulunuz)
dindar maneviyat için, dinci ise maddiyat için din ile haşır neşirdir.
dindar dini inancı doğrultusunda yaşayan bireydir.
dinci bu işin ticaretini yapan bireydir.
macyavelli'ye göre "dindar görünmek dindar olmaktan daha evladır."