bugün

ya tamam anlıyorum. espriler türlü komiklikler yapmak istiyorsunuz arkadaşlar. komedya kültürü de tiyatrodan, meddahlıktan, gölge oyunlarından geliyor bu da aşikar. ama kalite farkı var be kardeşim. 3-5 kelimelik bile yazacak birşeyin yok, 3-5 lakırtı yazıp prim yapmaya çalışıyorsun. hemen hemen her başlıkta rastlıyoruz bu lakırtılara. kendince bir nizam da oluşturmuş sözlük eşrafı. önce başlıkta bildirilen işi oluşu durumu karşısındaki hayali arkadaşına söylüyorsun. sonra ondan hassiktir, hadi len ordan, lan olm bak, bsg gibi standart cevaplar alıyorsun. bazıları bu standartın biraz üzerine çıkıyor. mesela tepki vermiyor. orda verilecek olan tepkiyi biz okuyucularına bırakıyor. lakin bu bile vasatı aşamıyor. kimi zaman karı koca diyaloğu oluyor bu diyalog. kimi zaman iki çılgın aşık. duvarı delip hamile bırakan mahkum hakkında girilen bir bayan hakim diyaloğu bile gördüm. hani öyle bir hakim yok öyle bir hakime ihtiyaç dahi yok. biraz tutarlı olsun şu diyaloglar; hep saldırgan, hep yoz, hep atarlı-giderli tiplemeler... her daim satanistin kafasını falan yaran tiplemeler. "lan ben senin..." diye başlayıp fırçayı kayar. tamam güzel yakalıyoruz komik sahneleri belki de. hep birşey eksik kalıyor. o da prestij kısmı samursam. yani mekan güzel, kostüm güzel ama yemezler. şimdi daha çok çalışıp daha iyilerini yapmayı kendimize görev bilelim. bu akşam yatmadan önce üç tane diyaloglu entry girelim ama bu sefer hacıvat ve karagöz kıvamında olsun. öyle "lanlı", "lunlu" olmasın. atarlı giderli de olmasın. küfürle de komiklik olmaz. gerçek hayatta söylemeye götümüzün yemeyeceği şeyleri de aktarmayalım buraya. biraz da yoz olmasın yaşadığımız toplumun hangi toplum olduğunun farkında olalım. absürd olsun ama kemal sunal absürdlüğü olsun. şafak sezer olmasın.