bugün

(Dayru'z-Zaferan)
Mardin'in 3 km. doğusunda bulunan Daru'z-Zaferan Manastırı Yukarı Mezopotamya'ya bakan yamaçlarda bulunmaktadır. Manastırın güney kısmı dışında çevresi dağlarla çevrilmiştir.

Manastır IV. Yüzyılda kurulmuş Süryani cemaatinin önemli bir dini merkezi olmuştur.IX-X. Yüzyıllarda en parlak dönemini yaşamış, 1293-1932 yılları arasında da patriklikmerkezi olmuştur.

Bizans'ın baskısına karşılık Antakya merkez kilisesinde bulunan temel taşı da Dayr'uz-Zaferan'a taşınmıştır. Süryani havarilerinden Petrus adına dikilen bu taşın Hz. isa'dan kaynaklanan bir de kutsal önemi vardır. Hz. isa'nın Petrus'a "Temel kaya sensin, senin üzerinde kilisem inşa olunacaktır" dediği ve bu taşın da dikildiği kilisenin merkez olduğu kabul edilmiştir. Yapımındaki harçta yörede yetişen zaferan çiçeği kullanıldığı için de bu temel taşından ötürü kiliseye Deyru'z-Zaferan Kürsüsü Kilisesi denilmiştir. Bu olaydan sonra da kilise Süryanilerin haç merkezi konumuna gelmiştir.

Her yıl dünyanın çeşitli yörelerinden Süryaniler, 700 yıla yakın bir süre bu manastırı görmek için Mardin'e gelmektedir.

Manastırın ne zaman kurulduğu konusunda kesin bir tarihlendirme yapılamamaktadır. Bununla beraber manastırın Mardin ili ile birlikte kurulduğu sanılmaktadır. Bu manastır ilk defa XIX.yüzyılda dikkati çekmiştir. Manastırın en büyük özelliklerinden birisi de süryani patriklerinden elli ikisinin burada gömülü ve özel şekilde korunmakta oluşudur.

Çevresi yüksek duvarla çevrili olan manastırın çevresinde çok eski tarihlere inen mahzenler, kemerler ve burçlar bulunmaktadır.

Manastır iki katlı büyük bir bina olup, duvarlarının alt kısmında 1.00x3.00 m. boyunda blok taşların harçsız olarak birbiri üzerine oturtulduğu görülmektedir. Bunun üzerine yöresel taşlardan manastırın duvarları örülmüştür. Manastırın mimari yönden en büyük özelliği tavanlarıdır. Manastırın mozaikli mihrabı orijinal halini korumuştur. Ayrıca mabedin her iki tarafında kurban sunulan kemerli bölümler bulunmaktadır. Yapının içerisindeki kubbe ve sütunlar ile ahşap el işlemeli kapıları da orijinalliğini korumaktadır.

Manastır çeşitli dönemlerde yapılan eklerle genişletilmiş, ayrıca farklı dönemlere ait Mor Hanonya, Meryem Ana, Mor Petros kiliseleri ile bir şapel burada yapılmıştır. Ayrıca kuzeyindeki dağda kayalara doyulmuş olarak, belirli aralıklarla Meryem Ana, Thedoros, Mor Yakub, Mor izozoli, Mor Behnam manastırlarıyla Mor Yusuf Savmaası yapılmıştır. *