KÖKLÜ DEVLET GELENEĞiMiZiN MiRASı OLAN ÜÇ KıTAYA ve onlarca devletin arşivine girmiş olan tarihimiz, türk tarihini muhafaza ile mesul olan devlet arşivleri genel müdürlüğüne emanet edilmiştir.
devletin resmi müessesi olan devlet arşivleri genel müdürlüğümüz maalesef emaneti hakkıyla koruyamamktadır.
evet bu bir tenkit yazısıdır. tenkidinde ötesinde vatandaşı olduğum türk milletinin tarihini muhafaza ile mesul olan kurum ve çalışanlarına hesap sorma yazısıdır.
internete ermeni tehciri konusunda arşiv belgelerini sunan kurum, ermeni lobisi karşısında yani düzmece belglerle dünya kamuoyunu ayağa kaldıran, onlarca devletin parlementosundan soykırım kararı çıkartan diaspora karşısında haklı davasını savunamayarak milletimizi yenik duruma düşürmektedir.
amerikada açılan davalar ve davalardan diasporanın olumlu netice alması durumunda devlet olarak karşı karşıya kalacağımız ekonomik mueyyideler çoğumuzun bilgisi olmayan konular ama devletimizin ve tarihi muhafaza ile mesul olan devlet arşivleri genel müdürlüğünün öncelikli konusu olmak zorunda ama bu konuda da kurum yetersiz ve lakayt bir tavır sergilemektedir.
basından takip ettiğim bir diğer konu ığdır iskan müdürlüğünden kişi haklarının tespiti adı altında alınan ığdır ve kars bölgesinin osmanlı ve cumhuriyetin kuruluş yıllarına ait iskan belgeleri, imha edilmiştir. basına olayın intikali akabinde kurum açıklama yapmış ve imhaya giden kağıtlarla bir kamyon iskan evrağının karıştığı, araçların yanlış yerlere gitmesi sonucu iskan evraklarının imha edildiği ama son anda belgelerin kurtarıldığı ve restore edileceği yönlüdür.
ermeni diasporası bir yandan kürdistan peşinde koşan iç ve dış odaklar bir yandan haksız davalarına haklılık kazandırma uğraşında iken, bu iddiaları belgeleri ile çürütme imkanımızda maalesef devlet kurumları tarafından elimizden alınmaya çalışılmaktadır. bu kadar büyük maksatlar aranmaması gerektiğini düşünenleriniz olabilir ama maksat iyi veya kötü yapılan ve olacak olan ne yazık ki budur.
kurumun sicili 1931 yılında çöp olarak düşünülerek, atık kağıt olarak bulgaristana satılan kağıtlar nedeniyle bozuktur. o dönemde de aynı özensizlikle nasıl olsa çöp yerine konulan evraklar sirkeci garına hamallarla taşınırken vatansever vatandaşlar tarafından farkedilmiş, büyük bölümü engellenmiş fakat sonradan anlaşılmıştır ki giden gitmiş.
yine büyüklerimizden dinlediğimiz 1980 darbesi sonrasında büyüyen bürokrasiye yer açmak maksadı ile devlet kurumlarındaki odalarda muhafaza edilen tarihi arşivler sekaya atık kağıt olarak gönderilmiştir.
bazı tarihçilerimizin dile getirdiği ve bizim yine basından takip ettiğimiz, ülkemize ziyarete gelen devlet başkanlarına hazırlanan sahte tuğralı belgeler işin başka bir acı boyutudur.
düşünsenize, 700 yıllık devlet geleneği olan ve aynı coğrafyada devlet olarak varlığını sürdüren TABiRi CAiZSE BiR TARiHiN vatandaşı olacaksınız ve soy ağacınızı tespit imkanınız olmayacak.
iki yüzyıllık tarihleriyle amerikalılar iki kuşak gerisinden sonrasından başlayarak ve arşiv tarıyarak amerika kıtasına ayak basan akrabalarına oradanda en fazlası bizimle aşık atamayacak devletlerin arşivlerinde avrupalı akrabalarına ulaşabilmekte ve kendilerine 3, 4 yüzyıllık soy ağaçları ve hiç görmedikleri belgeler elde edebilmektedir. hatta işi övünmeye vurup belgesellerini bize izletiyorlar.
amerikada yaşıyan türk ailelerden rica ediyorum, bu proğramlara başvuru yapıp türkiyeye bu ekipleri getirip, devlet arşivlerimizin kapılarını aşındırsınlar. belki bu sayede işleri olan tarihi arşivlerin tasnifi ve açılması sağlanabilir.
şu an nüfus belgeleri açılan il sayımız ikiyle sınırlı. istanbul ve trabzon. tabii onlarında kaçta kaçı açıldı denilen evraklarda var tartışılır. elinde ne kadar belge olduğunu bilmeyen ve bu belgelerin tasnifini yapamayan kurumun açtım dediği belgelerin tartışmaya açık kalacağı da açıktır.
ülkenin tüm kurumlarından arşivlerini teslim alma çabası içinde olan devlet arşivleri genel müdürlüğünün hali budur.
zaten hali bilindiği için birçok kurumda arşivlerini devretmeyi reddetmektedir. devletin kurumları devletin kurumuna güvenip, evrak teslim edemiyor. haklılar zira evraklarının, tarihlerinin sonunu hayırlı göremiyorlar.
kurum, devlete güven vermiyor ki akademik camiaya ve vatandaşa güven verebilsin.
biz türk ulusunun ferdi olarak uzak tarihimize ve uzak coğrafyalardaki ayak izlerimize, eserlerimize sahip çıkılması beklentisi içindeyken yanı başımızda olanlar bunlar.
türkün türkten başka dostu yoktur diyenlerimizin oturup bir daha düşünmesi lazım. ben düşündüm ve diyorum ki bizim bize ettiğimizi kimse bize etmez, edemez.
bürokrasi azalınca
arşiv çoğalır.

imha makinesine gidecek evrak
arşive gider.