bugün

19 mayıs 2011 simav depremini duymayanımız kalmamıştır diye düşünüyorum.

işte o deprem bize de denk geldi. Bizde hissettik..

Deprem olmadan önce en sevdiğim içki olan miller'ı ve ardından iki adet tuborg gold'u yuvarlamıştık. yani Hafiften bir şeyler oluyordu zaten.

Neyse iki arkadaş evde tek başımıza falan derken yatakları hazırlamaya başladık, south park'ın olduğu düşünüyordum ki o an yanılmışım televizyonda öyle bir şey bulunamadı diye 404 not found hatası yedim.

Yataklar hazırlanmış ve son rötuşlar yapılmaktayken yastık ayarlamasına hazırlandığım vakit. birden zangırtılar titreşmeler amanın..

Avizeye baktım folloş olmuş . . O telaşla pijamayla aşağıya koştuk, bir dakika kadar sonra durunca tekrar eve girdik bu sefer cüzdan telefon gibi eşyalarımızı aldık.
Bir ara giyinelim mi diye düşünmedik değil hani.

O an gene ikinci bir sarsıntıyla kendimize geldik gene aşağıya indik. Apartman sarsılarak boşalmıştı diye bilirim, arabası olan komşular çoktan gaza basmış uçuyorlardı.
Tabi bizim gibi gariban öğrenciyi düşünen kim. .

5-10 dakika panik ve korku karışımı hislerle apartman çevresinde dolanırken birden aklımıza kankamız, can dostumuz olan bağlama geldi..
Nasıl unuturduk onu, deprem derken götümüz tutuşunca bağlamayı unutmuş fırlamıştık. Onun üzüntüsüyle sokakta yas tutarken ortalığın sakinleştiğin gördük ve bağlamamızı kurtarmayı başardık.
(bkz: olsun gülüm cana geleceğine mala gelsin ağlama)