bugün

deprem riski olmayan bir bölgede yaşıyorum ancak psikolojinizi çok iyi anlıyorum. allah yardımcınız olsun.
bu durumlarda rahtlatıcı telkinler bile saçma gelir.
ulan ben canımdan, çocuklarımın canından korkuyorum bu ne anlatıyor diye düşünür insan.
ne yazık ki yaşadığımız dünya bu işte. kabullenmekten başka yapacak çok fazla şeyimiz yok.
yakınları istanbul’da olup kendisi başka ilde olanlar için çok daha zor bu durum. kaybetme korkusunu iyi biliyorum.
sizi anlamakla kalıyorum, keşke elimden bir şey gelse.

ama şunu bilin; burda bi adam sizi çok iyi anlıyor ve yalnız değilsiniz.

Bir şey olmayacak.

allah yardımcınız olsun, çok üzgünüm.
normalde yersiz olan, ama ülkemizde haklı korkudur.

ülkemiz aktif fay hatları üzerinde, güneydoğuda arap yarım adası yukarı ittiriyor, güneyde afika kıtası yukarı ittiriyor. kuzey-kuzeybatıda avrupa kıtası aşağıya ittiriyor, anadolu ortada bu plakaların ortasında sıkışmış durumda. yani deprem, bu ülkenin bulunduğu plakanın gerekliliği, bu olacak, olmak zorunda. olması yeryüzü için önemli, gerekli.

binalar sağlam olsa niye korkasın? yıkılmayacağını bildiğin bir binada deprem olsa ne olacak, kafana eşya filan düşmesin, ona dikkat etsen yeter. ama ülkemizde binalar, onu yapan hırsız, haram yiyen, vicdansız müteahhitler tarafından yapıldığı için, mecburen korkuyoruz. depremsiz bile bina yıkılıyor bu ülkede.

tedbirinizi alın arkadaşlar, gidin, binanınızın depreme dayanıklılığını ölçtürün, beton kalitesi araştırması vs. yapıyorlar, yaptırın. bina sağlam değil ise sağlam olan bir yere taşının. bu depremler olacak, olmaya devam edecek. yağmur, kar yağması gibi sıradan görmemiz gereken bir doğa olayı bu coğrafya için.