lion feuchtwanger'in kitap serilerinden bir tanesi: demokrasi ve diktatörlük

kitaptan kesit; stalin, diğer iktidar sahiplerine oranla oldukça çekingen. büyük bir unvan almadı, kendini basit bir şekilde 'merkez komitesi genel sekreteri' olarak adlandırıyor. yalnızca kesinlikle gerekliyse kendini kamuoyunda gösteriyor;o örneğin moskova'nın, halkın ağzında kendi adını taşıyan anayasanın kabulü için, kızıl meydan'da yaptığı büyük gösterilere uzak kaldı. özel yaşamında kamuoyuna neredeyse hiçbir şey sızmıyor. ona ilişkin olarak, tek tek bireylerin kaderine ne kadar düşkün olduğunu, başka türlü kurtarılamayacak küçük ibr çocuğun yaşamını kurtarmak için ilaç yüklü bir uçağı nasıl orta asya'ya gönderdiğini, kendiliğinden bir şey yapmayan çok alçakgönüllü bir yazarı neredeyse zorla güzel, geniş bir eve yerleştirdiğini sergileyen yüzlerce anekdot anlatılıyor. böylesi anekdotlar ağızdan ağıza yayılıyor ve yalnızca istisnai durumlarda bir gazetede yayınlanıyor. stalin'in özel yaşamına, ailesine, alışkanlıklarına ilişkin olarak neredeyse kesin bir şey bilinmiyor. doğum gününün açık kutlanmasını engelliyor. kendisi kamuoyunda yüceltildiğinde, bu yüceltmenin kişi olarak kendine değil, kendi politikasına yöneldiğini söylüyor. kongre, onun önerdiği ve son şeklini verdiği anayasası kabul ettiğinde ve coşkun bir şekilde alkışlamaya başladığında, bu yüceltmeyi kendisinin kişi olarak kabul görmesinin değil, tam tersine yalnızca politikasının kabul görmesi olarak gördüğünün işaret olarak kendisi de alkışa katıldı.

kendine yapılan bir tarzda ilahlaştırma, belli ki stalin'in canını çok sıkıyor ve kimi zaman bununla alay ediyor. yakın dost çevresi için verdiği küçük bir yemekte, diye anlatıyor, bardağını kaldırıyor ve şunu söylüyor 'halkların eşi bulunmaz önderi, büyük, dahi stalin yoldaşın şerefine içiyorum. hadi bakalım dostlarım, bu , burada ve bu yıl şerefime kaldırılacak son tost olacaktır.'

stalin tanıdığım iktidar sahibi adamların içinde en yalın olanı. kendisiyle, kendi kişiliğiyle yürütülen kaba ve ölçüsüz kült üzerine açıksözlülükle konuştum ve o da açıksözlülükle yanıtladı. kendinin, temsillerde geçirmekte zorunda kalacağı zamana acıdığını söyledi. bu inandırıcı; çünkü, bana buna ilişkin birçok örnek verildi ve belgesel olarak kanıtlandı. stalin son derece çalışkan ve gereksiz nezaket ve yüceltme işlerine zaman bulamayacak denli her ayrıntıyla uğraşıyor. kendine ulaşan yüzlerce yüceltme telgrafından, en çok birisini yanıtlıyor. kişisel olarak, neredeyse kabalık derecesine, oldukça nesnel ve konuştuğu kişideki nesnelliği aynı şekilde kabul ediyor.

kendi kişiliğinin abartılı bir şekilde yüceltilmesinin kabalığına ilişkin olarak omuzlarını silkiyor. işlerinin çokluğunda, bir de zevk kazanmak için zamanı bulamayan işçilerini ve köylülerini mazur görüyor ve bıyıklı bir adamın yürüyüşlerde gözlerinin önünde titreşen yüzbinlerce son derece büyütülmüş resimleriyle biraz dalga geçiyor. zevklerinden kuşku duyulmayacak adamların da stalin büstlerini ve resimlerini ve hem de nasıllarını, örneğin rembrandt sergisinde olduğu gibi, ait olmadıkları yerlere koyduklarına dikkat çekiyorum. burada ciddileşiyor. bu tür abartıların ardında, rejimi daha sonra kabul eden ve şimdi sadakatlerini iki kat bir yoğunlukla kanıtlamaya çalışan adamların kastının bulunduğunu tahmin ediyor. evet kendini bu yolla gözden düşürmeye çalışan zararlı unsurlarının niyetinin bu işin ardında olabileceğini olanaklı görüyor. 'yalaka bir deli', diyor kızgınlıkla, 'yüz düşmandan daha çok zarar verir''...

bunun dışında moskova ve leningrad'daki parti komiteleri, 'parti önderlerinin gereksiz ve anlamsız selamlamalarının yanlış pratiğini' keskin bir şekilde mahkum eden kararlar aldılar ve gazetelerden coşkulu yüceltme telgrafları kayboldu.

edit: lion feuchtwanger bir "marksist" (ya da 'stalinist') değildir, adı geçen yapıt da, 1937'de yapmış olduğu sscb ziyareti sırasında, sscb'ye ilişkin edindiği düşünce ve izlenimlerinin bir derlemesidir.