bugün

gözmüş kulakmış her şey uydurma diyen sazanları görmemizi sağlayan mevzu bahis. aynen kardeşim emin ol uydurma. masonluk diye bi şey de yok hatta. piramit falan öylesine eklenmiş süs olsun diye. sorsan rotschild ne rockefeller ne cfr ne george soros kim mayer rotschild kim jp morgan ne fed ne amaçları ne neye hizmet eder kimler için çalışırlar gram bilgisi yoktur kökleri kökenleri hakkında eleman gelmiş o uydurma bu uydurma diyor. allahım bu cahil cühela tayfaya katlanamıyorum.
rezaletin daniskasıdır. youtube videosu çekmişler. yeni akım medya nasıl kurtulur adında. dk 25 te falan yeni dünya düzeninden bahsediliyor. ben de bunun üzerine oturdum yorum yaptım. adamlar otu boku her şeyi yayınlıyor benim yorumumu yayınlatmamış. rezalet ötesi, baskıcı, köhne zihniyet leşşş.

yorumum şöyle idi.

25.48 de yeni dünya düzeninin özgürlükleri mi savunacağı yoksa tek sesin hakim olacağı bi ortamı mı getireceği konusuna değinilmiş ben bu konuda net yorumumu yapayım.

yeni dünya düzeni bugün ortaya çıkan bi kavram değil. novus ordo seclorum kelimesinden gelir kökleri. bu kelimeler ise amerikan doları üzerinde yer alan illüminati piramidi olarak tabir edilen piramidin altında yazar. yani şu an girmekte olduğumuz dönem, yüzyıllar önce kurgulanmış bir projenin ürünü. yine geçtiğimiz on yıllarda çekilen pek çok film ve dizide yeni dünya düzeni cümlesinin geçirildiğini kolay bi araştırma ile bulabilirsiniz.

ne diyor 1949 yılında bastığı 1984 isimli kitapta George Orwell? her şeyi gören bir göz var. her şeyi kontrol eden. herkesi gözetleyen. bunu neden o tarihte çıkıp anlatmış ve kitabın adını o tarihten yıllar sonrası şeklinde belirlemiş? çünkü belli ki 30-40 sene içerisinde öngördüğü şeylerin hayata geçeceğini düşünmüş. fakat sadece yıl bazlı yanılmış, öngörülerinden 30-40 yıl sonra gerçekleşmiş tüm bu olaylar.

all seeing eye diye bi kavram var. her şeyi gören göz. yine piramidin tepesindeki gözü ifade eder diğer bi adı ile ra'nın gözü.

ordo ab chao, all seeing eye, novus ordo seclorum ve daha pek çok tabir, ritüelist tabirlerdir. özellikle masonlar arasında çokça kullanılan tabirlerdendir.

yeni dünya düzeninin yani novus ordo seclorum un temeli de bu 2 basamağa oturtulmuştur. ordo ab chao, all seeing eye.

nedir ordo ab chao? kaostan doğan düzen anlamı taşır. yani bi yerde kendi nizamını oluşturmak istiyorsan önce orada kaos yaratır ardından kurtarıcı olarak öne çıkıp insanların senin peşinden gelmesini sağlarsın. bu; pek çok terör örgütünün bizzat devletler tarafından, kendi topraklarına saldırsın ve insanlar arası korkuyu, kaosu yaratsın diye oluşturulup finanse edilmesinin temel nedenidir örneğin. fakat bu işin biraz daha noktasal kısmı. işin geneline yani yeni dünya düzenine bu cümleyi uyarladığın zaman büyük savaşların, virüslerin, kitlesel hareket ve eylemlerin temel nedeni de bu olayları kurgulayanların kendi nizamlarını yaratmak istemesidir.

şu an dünyanın geneline bakın. kaos hakim mi? hakim.

novus ordo seclorum yani yeni dünya düzeni herkese duyuruluyor ve alışmaları sağlanıyor mu? sağlanıyor. bunu siz de şu an sağlıyor, aracılık ediyorsunuz bilerek ya da bilmeyerek.

all seeing eye kavramı hayat buldu mu?

işte. yeni dünya düzeninin özgürlük mü yoksa kitlesel kontrol operasyonu mu getirdiğinin yanıtı burada gizli.

all seeing eye, her şeyi gören göz hayat buldu. bu projenin adı internet di. herkesin evinde, cebinde, dibinde. her şeyin kayıt altında. internette yazdığın tek satır dahi kaybolmaz. internet sitesi kapanır gider ama o siteleri tarayan google vb. farklı sitelerde o bilgiler yine kayıtlı kalır, işlenir.

eskiden bu süreci yönetmek zordu. çünkü katrilyonlarca anlamsız veri, yığınlar halinde orada yer alıyor fakat kişilerle özdeşleştirilemiyor, anlamlandırılamıyordu. fakat sonrasında big data kavramı geliştirildi. SAP gibi kuruluşlar bu verilerin işlenmesi ve anlamlandırılması üzerine yoğun çalışmalar yaptı. sonuç olarak artificial intelligence, machine learning, deep learning, iot gibi kavramlar gelişmeye başladı. veriler anlamlandırılmak ve kişilerle özdeşleştirilmekle kalmayıp yapay zeka ile bu verilerden yeni sonuçlar, makine öğrenmesi ile bu verilerin üstüne yeni veriler, deep learning ile farklı farklı girişimler başlatıldı.

tüm bunlar ise sadece sana ait verilerin işlenmesi konusu. daha özel hayatından bahsetmedim bile. kullandığın telefon örneğin. her an kayıtta, sesini alıp bi yerlere ulaştırıyor. bunun ispatını şöyle yapayım. iphone da " hi siri " dediğinde telefon yanıt veriyorsa emin ol o mikrofon her daim seni dinliyordur. dinliyor, anlıyor ve yanıt verebiliyordur. sen bu " hi siri " sözünü söylemediğinde ise yanıt vermesine gerek yok, sadece dinlemesi yetiyor.

peki senin ruhun duymadan senin her şeyini duyan, kaydeden bi sistem sence görüntünü de gizliden kaydetmiyor mudur?

saf olma. elbette kaydediyor.

hiç bir özellikle iletişim alanında kullanılan teknoloji ürünü yoktur ki asıl üretim sebebi casusluk ve bilgi toplama olmasın. elimizdeki, evimizdeki tüm bu cihazların temel üretim ve geliştirilme nedeni hakkımızda olabildiğince bilgi toplamasıdır. görüntülerin kayıt altında, hani şu evde kimse yok bi asılayım diyip malum sitelere girdiğin anda terli terli girdiğin tüm şekillerin tümü. seslerin kayıt altında. hepsi bi yerlere iletiliyor yahut dilediklerinde iletmeleri sağlanıyor.

telefonuna indirdiklerin, konuştuğun, yazdığın şeyler, internette gezindiğin tüm siteler, kısacası aldığın her nefes ve attığın her adım bu cihazlar sayesinde kayıt altında.

işte. all seeing eye yani her şeyi gören göz dediğimi olay da bu sayede hayat bulmuş oluyor.

verilerin anlamlandırıldı, seninle ilişkilendirildi ve bi yerde saklanıyor. görüntülerin, seslerin, galerin, girdiğin siteler, yazdıkların, okudukların. tümü. hepsi bi yerlerde kayıtlı.

şimdi adamların ellerinde böyle ultra seviyede hayal dahi edilemeyecek bi güç varken. sence, seni özgür bırakırlar mı? buna gerçekten inanıyor musun?

ben sana bi şey söyleyeyim. elinde bu gücü barındıranlar bugün olmasa da 20 yıl sonra dilediğini başa getirir, dilediğini ordan indirir. sen tek dünya devletini, yeni dünya düzenini kabul etmezsin belki ama onlar tek noktadan tüm dünyayı parmağında bugünkü seviyenin en az 10 katı, daha rahat oynatacaklar.

ayrıca kaçma şansın olmayacak. çünkü parmak izin kayıtlı. yüzün gözün kayıtlı. sen verdin bu bilgileri onlara. dışardasın, internet erişimi olan herhangi bir kameranın açısına girdin. eğer onlar seni arıyorsa, 20 yıl sonraki yüz tanıma sistemli kameralar sayesinde anında yakalanacaksın. ne özgürlüğü? sende bu güç olsa özgür mü bırakırsın insanları yoksa dilediğin gibi yönetir, yönlendirir misin kendi isteklerin doğrultusunda?

adamlar bunu yüzlerce hatta binlerce yıl önce hayal etmiş, üzerine çalışmalara başlamış. sen naptın o sırada? koca bir hiç. bu adamlar kabala öğretilerinin takipçileri. devam nesli. kabala ise onlara dünyayı yöneteceklerini vaadeden bir öğreti. arz-ı mevud'a kavuşacaklarını, herkesi kontrol atlında tutacaklarını anlatan öğreti. çünkü firavun'un onlara yaptığı zulümlere kabala sayesinde direndiler, kabala sayesinde kurtuldular. bunlar şehir efsanesi mi sanıyorsun yoksa sen?

sanmaya devam et. çünkü senin böyle sanmanı isteyenler de onlar. bunlar deli saçması, şehir efsaneleri. sen mutlu hayatına geri dön *