bugün

(Yılanlı Sütun)
Kökeni araştırıldığında birbirine sarılmış üç tunç yılanın başları üzerinde taşıdığı antik devre ait üç ayaklı bir tütsü kazanı olduğu anlaşılan bu anıt da Yunanistanın Delfi şehrinden Constantinus I tarafından istanbula getirilmiştir.
Yılanlı sütun, M.S. 5. yüzyıl sonlarında Yunanlıların memleketleri istila eden Perslere karşı kazandıkları Platea (479) ve Salamis (480) zaferlerinin bir hatırası olarak ele geçen silahların eritilmesiyle yapılmış ve bir şükran ifadesi olarak da Delfi Apollon mabedine hediye edilmiştir.
Perslere karşı müttefik olarak savaşan 31 Yunan kolonisinin baş şehirlerinin isimleri sütunun üzerine kazılmış olup bugün de bunlar okunabilmektedir.
istanbuldaki anıtların en eskilerinden biri olan yılanlı sütun aslında 8 m. boyunda ve 29 burmadan ibaret olmasına rağmen halen sadece 5 m. lik bir kısmı ayakta durmaktadır.
(Bkz: yılanlı sütun)
Burma direk
Peyker-i Ejder
Üç başlı ejderha diye de anılır.

Ayni zamanda Leyla Erbil'in üç başlı ejderha adlı novellasina ilham vermiştir.

Spoiler:
Diğer adı da üç başlı ejderha dir. Istanbuldaki Eski Yunan sutunudur.
4. Yy da persleri yenen 31 Yunan kenti vardır. Bu kentler savaşta perslerden ele geçirdikleri zırh kalkan zincir gibi savaş ganimetlerini eriterek yapmışlardı bu eşi benzeri olmayan 3 başlı ejderi..
Üç başlı ejderha üzerindeki altın tutsu kazanı istanbula taşınmadan once kaybolmustu. Bu nokta önemlidir. Bu nokta Osmanlı imparatorluğunun vahşi bir kabile olmadığının kanıtı olarak tutulmalıdır akılda. Her ne kadar p.ğ. incicyan kitabında bazı yazarlara dayanarak üç yılan başının Fatih kanunî murat 4 zamanlarında birer birer kirilarak ortadan kalktığında dair rivayetlerden söz ediyorsa da..