bugün
- içsel yolculuk enerji frekans 69 bin lira19
- kimsenin saraca'nın doğum gününü kutlamaması15
- vladimir putin11
- ups boobs beni favladı'ne yapmalıyım11
- gideon reid morgan jj24
- diyanetin türkleri araplara şikayet etmesi20
- anın görüntüsü17
- diamond tema39
- ben bu yazıyı sana yazdım9
- türkiyeyi mülteci kampına dönüştüren abd14
- ups boobss nickli yazar17
- true bir martı olsa olacaklar9
- thusneldaa12
- kaka'nın eşinin boşanma gerekçesi10
- saraca silsüpüroğlu15
- özge özacar'ın memeleri12
- ülkesi savaştayken başka ülkede keyif süren kansız9
- çinliler her şeyi üretebiliyor türklerin neyi var23
- evlenmeyenlerin seks yapmadan ölüp gitmesi9
- ne zaman evleneceksin diye soran akraba11
- oktay kaynarca'nın türkiyeliyim açıklaması22
- kayseri de atatürk heykeline baltalı saldırı13
- millet öğle yemeğine çıkarken yeni uyanan tipler8
- özgür özel12
- abber'ın ruh hastası olması26
- babalar günü17
- kitap okuyan erkek10
- sevgiliyle aynı evde yaşamak9
- sözlükteki 11 yaşında yazar olması19
- buralarda dinsiz denen bir tarzan varmış17
- ne hissediyorsun8
- larisalisa12
- steven s power law10
- kurban eti dağıtmak mecburi mi12
- yazarların başarılı olduğu dersler11
- kendini hunharca teşhir eden liberal türk kızları12
- ismeti yazar yapan moderatör13
- memati1923'ün gelişiyle başlayan süreç13
- yatakta fırtına gibi esen erkek12
- inciden yazar nakli13
- yazın göt boyunda şort giyen kızlar9
- dünyanın en güzel kızlarının olduğu ülkeler9
- 15 haziran 2024 macaristan isviçre maçı9
güzel bir zeki kayahan coşkun şiiridir..
Öyle bir yerdeyim ki...
Neye hasret kaldığımı unutuyorum bazen...
Neye canım sıkılmıştı?
Neye kızmıştım?
Uyuyor muydum?
Uyanmış mıydım?
Bu pantolonu dün de giymemiş miydim?
Bilmem...
Belki...
Garip bir duyguya tutsak olmuş durumdayım...
Bu benim en sevda halim...
Bu benim sensiz halim...
Bu benim adam halim...
Olur böyle... Olur...
Defalarca "kalem" demek gibi...
Ya da başka bir kelimeyi ardı ardına sıralamak gibi...
Anlamını yitirir ya bir süre sonra...
Ağzında gevelediğinin ne olduğunu unutur, şuursuz hissedersin ya kendini...
Kalem...
Kalem...
Kalem...
Kalem...
Kalem...
Gülerken yakaladığımda kendimi...
Kaçıyorum hemen...
Ayıp sayıyorum...
ihanet belliyorum...
Susuyorum...
Artık türküleri hissetmiyorum...
Söylemiyorum...
Cılız bir ıslık sadece ki, onu ben bile duymuyorum...
Kimsenin de duyması gerekmiyor zahir...
Biri beni anlasın istemiyorum...
Biri halimi hissetse tedirgin oluyorum...
Hep kaçıyorum...
Öfkeleniyorum... Aptallaşıyorum... Susuyorum...
Öfkemle, aptallığımla, susarak kaçıyorum...
Bir şey anlatmıyorum...
Hiç kimse, kimsenin acısıyla ilgilenmiyor aslında...
ilgilenirmiş gibi yapıyor, bunu anladım...
Karşıdakinin anlatacakları bir an evvel bitsin de sıra gelsin diye "hee hee" diyor, sıkça başını sallıyor...
Dinlemiyoruz, duyuyoruz...
Otobüs sesi, yağmur sesi, çamaşır makinesi sesi gibi...
Kulağımızı dolduruyoruz... Hissetmiyoruz...
Bitiyor...
Biz anlatıyoruz, sahtekarlık devam ediyor...
"He hee" diyen, başını sallayan yer değiştiriyor...
Kime ne anlatmalı?
Susmalı...
Acıyı örtmeli...
Kimsenin üstüne salmıyorum acımı...
Kim benden daha çok acır ki?
Sana anlatamadıktan sonra...
Sana diyemedikten sonra sevdamı...
Neye yarar?
Neye yarar şuna, buna anlatmak?
Heeee?
Bitecek diyorum bitecek...
Bu sessiz çığlıklar dinecek..
Örtülü perdeler açılacak bir bir...
Hepsi bitecek...
Sokaklara çıkacağım yine...
Uzaklara gideceğim biraz...
Ama terk etmeyeceğim bu kenti...
"Köprüden önce son çıkış" tabelasına yine gülümseyerek bakacağım...
Sana gidiyor diye... Sana gelemiyorum diye...
Kır kahvelerinde oturup tavla oynayacağım...
Çayımı yarım bırakmayacağım...
Mavi çocukları göreceğim...
"Bir kadınlık" sağ yanımı doldurmayacağım hissizlikle...
Dostlarıma koşacağım...
Randevularıma yine geç kalacağım...
Bugün yaşıyorum...
Yarın da yaşarsam daha güzel olacak...
Kendime kızmayacağım artık...
Vazgeçtim...
Sen gül diye ben soytarılık yapmayacağım...
içinden "git" dediğini duymazlıktan gelmeyeceğim...
Bana aldığın kitaplara her dokunduğumda donmayacağım...
Ki bu kış o kitapları yakacağım...
Yasak olduğundan değil, beni üşüttüğünden...
Hiçbir kitabımı yakmadım ben, yasak da olsa...
Kitaplar yasaklanır, ama fikirler asla...
Ben seni yasaklayacağım kendime, sen bilmeyeceksin...
Susacaksın yine...
Eminim hiç aklına düşmeyeceğim bir an bile...
Olsun...
Yıllar geçecek...
Ben senden geçeceğim... Bu ateş geçecek...
Ben nerde olacağım o zaman? ..
Sen hangi güzel dünya ülkesinde yaşayacaksın kim bilir...
Biliyorum, durmayacaksın burada...
Gideceksin...
Git tabii...
Git...
Ütopya ol benim için...
Git...
Yorgunum...
Bitiğim...
Şimdi uyumalıyım...
Garip bir duyguya tutsak olmuş durumdayım...
Bu benim en sevda halim...
Bu benim sensiz halim...
Bu benim adam halim...
Olur böyle... Olur...
Defalarca "kalem" demek gibi...
Ya da başka bir kelimeyi ardı ardına sıralamak gibi...
Anlamını yitirir ya bir süre sonra...
Ağzında gevelediğinin ne olduğunu unutur, şuursuz hissedersin ya kendini...
Kalem...
Kalem...
Kalem...
Kalem...
Kalem...
Bu benim en sevda halim...
Bu benim sensiz halim...
Bu benim adam halim...
Bu benim uykudan önceki halim...
Uyudum...
Uyanacağım...
Şiiişşşştttttttttttt...
Öyle bir yerdeyim ki...
Neye hasret kaldığımı unutuyorum bazen...
Neye canım sıkılmıştı?
Neye kızmıştım?
Uyuyor muydum?
Uyanmış mıydım?
Bu pantolonu dün de giymemiş miydim?
Bilmem...
Belki...
Garip bir duyguya tutsak olmuş durumdayım...
Bu benim en sevda halim...
Bu benim sensiz halim...
Bu benim adam halim...
Olur böyle... Olur...
Defalarca "kalem" demek gibi...
Ya da başka bir kelimeyi ardı ardına sıralamak gibi...
Anlamını yitirir ya bir süre sonra...
Ağzında gevelediğinin ne olduğunu unutur, şuursuz hissedersin ya kendini...
Kalem...
Kalem...
Kalem...
Kalem...
Kalem...
Gülerken yakaladığımda kendimi...
Kaçıyorum hemen...
Ayıp sayıyorum...
ihanet belliyorum...
Susuyorum...
Artık türküleri hissetmiyorum...
Söylemiyorum...
Cılız bir ıslık sadece ki, onu ben bile duymuyorum...
Kimsenin de duyması gerekmiyor zahir...
Biri beni anlasın istemiyorum...
Biri halimi hissetse tedirgin oluyorum...
Hep kaçıyorum...
Öfkeleniyorum... Aptallaşıyorum... Susuyorum...
Öfkemle, aptallığımla, susarak kaçıyorum...
Bir şey anlatmıyorum...
Hiç kimse, kimsenin acısıyla ilgilenmiyor aslında...
ilgilenirmiş gibi yapıyor, bunu anladım...
Karşıdakinin anlatacakları bir an evvel bitsin de sıra gelsin diye "hee hee" diyor, sıkça başını sallıyor...
Dinlemiyoruz, duyuyoruz...
Otobüs sesi, yağmur sesi, çamaşır makinesi sesi gibi...
Kulağımızı dolduruyoruz... Hissetmiyoruz...
Bitiyor...
Biz anlatıyoruz, sahtekarlık devam ediyor...
"He hee" diyen, başını sallayan yer değiştiriyor...
Kime ne anlatmalı?
Susmalı...
Acıyı örtmeli...
Kimsenin üstüne salmıyorum acımı...
Kim benden daha çok acır ki?
Sana anlatamadıktan sonra...
Sana diyemedikten sonra sevdamı...
Neye yarar?
Neye yarar şuna, buna anlatmak?
Heeee?
Bitecek diyorum bitecek...
Bu sessiz çığlıklar dinecek..
Örtülü perdeler açılacak bir bir...
Hepsi bitecek...
Sokaklara çıkacağım yine...
Uzaklara gideceğim biraz...
Ama terk etmeyeceğim bu kenti...
"Köprüden önce son çıkış" tabelasına yine gülümseyerek bakacağım...
Sana gidiyor diye... Sana gelemiyorum diye...
Kır kahvelerinde oturup tavla oynayacağım...
Çayımı yarım bırakmayacağım...
Mavi çocukları göreceğim...
"Bir kadınlık" sağ yanımı doldurmayacağım hissizlikle...
Dostlarıma koşacağım...
Randevularıma yine geç kalacağım...
Bugün yaşıyorum...
Yarın da yaşarsam daha güzel olacak...
Kendime kızmayacağım artık...
Vazgeçtim...
Sen gül diye ben soytarılık yapmayacağım...
içinden "git" dediğini duymazlıktan gelmeyeceğim...
Bana aldığın kitaplara her dokunduğumda donmayacağım...
Ki bu kış o kitapları yakacağım...
Yasak olduğundan değil, beni üşüttüğünden...
Hiçbir kitabımı yakmadım ben, yasak da olsa...
Kitaplar yasaklanır, ama fikirler asla...
Ben seni yasaklayacağım kendime, sen bilmeyeceksin...
Susacaksın yine...
Eminim hiç aklına düşmeyeceğim bir an bile...
Olsun...
Yıllar geçecek...
Ben senden geçeceğim... Bu ateş geçecek...
Ben nerde olacağım o zaman? ..
Sen hangi güzel dünya ülkesinde yaşayacaksın kim bilir...
Biliyorum, durmayacaksın burada...
Gideceksin...
Git tabii...
Git...
Ütopya ol benim için...
Git...
Yorgunum...
Bitiğim...
Şimdi uyumalıyım...
Garip bir duyguya tutsak olmuş durumdayım...
Bu benim en sevda halim...
Bu benim sensiz halim...
Bu benim adam halim...
Olur böyle... Olur...
Defalarca "kalem" demek gibi...
Ya da başka bir kelimeyi ardı ardına sıralamak gibi...
Anlamını yitirir ya bir süre sonra...
Ağzında gevelediğinin ne olduğunu unutur, şuursuz hissedersin ya kendini...
Kalem...
Kalem...
Kalem...
Kalem...
Kalem...
Bu benim en sevda halim...
Bu benim sensiz halim...
Bu benim adam halim...
Bu benim uykudan önceki halim...
Uyudum...
Uyanacağım...
Şiiişşşştttttttttttt...
güncel Önemli Başlıklar