bugün

günde 250bin araç geçse... iyi iyi valla iyiii

buraya ne kadar beton gitti acaba?
eğer yanda oturuyor isem manzarının keyfini çıkarmaya çalışırım.
ama kendim kullanıyorsam arabayı acaba trafik nasıl diye geçer sürekli aklımdan.
ogs mde para yüklü müydü? ne düşüneceğim başka.
"şu şampiyonluğu burada bir kez daha kutlasak be nurullah" derim hep kendime..
Felaket senaryolarini aklima getiren ortamdir. Acaba tam ortasinda mi yoksa tam karsiya gectigimde mi kopru yikilacak sorusunu hic bir zaman aklimdan atamamisimdir.
"eylem mi yapsam lan? hazır ücretlere geçirdiler zammı da... yavaş gideyim bari trafik sıkışsın eylem yapıyoruz sansınlar"

neredeee öyle halk? eylem yapacakmış, daha bu sabah sağ şeritte yavaşlıyım dedim, yemediğim küfür kalmadı...
(bkz: yozgatta boğaz köprüsünden geçerken düşünülenler)
1973 - 2012, tam 39 yıl ! bu köprü cahit sıtkı tarancı'nın şiirindeki adam gibi, yolun yarısını geçmiş.
''bir gün gelicem lan buraya kalıcı olarak,bir gün gelecek ve buradan geçerken trafik var diye küfür edicem''
ne kadar çok ayı var burada böyle, hepsine dayı mı demeliyim şimdi?