bugün

dinin ne hale geldiğini anlatan güzel bi yazı.

alıntıdır. asıl yazanın emeğine saygı duyarım. amacım sadece paylaşmak.

--spoiler--

bize yalan söylediler. doğru budur deyip içine binlerce yalan soktular. okursan anlamadığın dilde okumalısın, o cennet dilidir dediler. türkçe okursan anlamı bozulur dediler. kendileri ise hiç okumadılar, hiç anlamadılar, hiç bilmediler. allah yeminler edip kitabın anlaşılmasını kolaylaştırdığını ayet ayet haykırırken, din namına eksiksiz derken, kendini açıklar derken, bundan sorulacaksınız derken, ayetlerden yüz çevirenler yanlış yoldadır derken hiç dönüp bakmadılar. ya anlamadıkları dilde ezberlediler, ya duvara astılar, ya da ölülere okudular.

bize yalan söylediler. peygamberi seviyorsan şu sözlere de uyacaksın dediler. kitabın yanına başka başka sözler eklediler. bir katile dönüştürdüler. müşrikler gibi büyülendiğini iddia ettiler. ressamlara düşman ettiler. müşrik yahudiler gibi kadınları taşlattılar. her fırsatta cinsellik anlatan bir adam haline getirdiler. kadın düşmanı yaptılar. peygamberin hadisi deyip ebu hüreyre’nin yalanlarını elçinin sözü yaptılar. dokuz eşle bir gecede halvete soktular. dokuz yaşında kızla evlendirdiler. asıl kendileri peygamberi hiç bilmediler, sevmediler. hep iftira ettiler de sonra biz ona uyarız dediler.

bize yalan söylediler. allah “elçiyi destekleyin” derken onlar günde yüz defa selavat çekeceksin dediler. ne destekleyenlerle peygamberin davasını desteklediler, ne peygambere uyup allah’tan gelene sarıldılar, ne arzuhalini allah’a sunanlarla kıyam ettiler, ne sadece allah’a rüku edenlerle rüku ettiler, ne sadece o’na secde edip boyun eğenlerle secde ettiler. peygamberi ve davasını değil, kendilerini düşünüp, selavatla kendi seslerini allah’a değil peygambere ulaştırmayı umdular, sandılar, zannettiler. kendileri peygamberi ve dinini hiç desteklemediler. konuşmak bile istemediler. oturup boncuktan tesbihlere sarıldılar.

bize yalan söylediler. onu yeme bunu yeme dediler. haramdır dediler. günahtır dediler. kendileri haram günah demeden kimin neyini bulduysa bir rivayet bulup ona uydurarak yediler.

bize yalan söylediler. sol elinle olmaz dediler. sağ ayakla gireceksin dediler. sağ tarafa yatacaksın dediler. oysa allah’ın kuluna zulmetmeyeceğini hiç bilemediler. yaratılışını hiçe sayıp üç yaşındaki solak bebelere sağ elini kullan diye, yedi yaşındaki çocuklara sağ elinle yazacaksın diye zulmedenler allah’tan ne zaman af dileyecekler?

bize yalan söylediler. zorlaştırdıkça zorlaştırdılar. önce sünnet sonra farz sonra bi daha sünnet kılacaksın, kılmadığın seneleri kaza edeceksin dediler. abdest almadan önce teyemmüm edeceksin bile dediler. şu duayı ezbere bileceksin, üstünden değil altından okuyacaksın dediler. kendileriyse namazlarında ne yaptıklarını, ne dedikleri hiç bilmediler.

bize yalan söylediler. peygamberden şefaat dediler. yetmedi sahabeden şefaat, ehli beytten şefaat dediler. yetmedi dedelerden, âlimlerden, hatta tağut zalimlerden şefaat dediler. yetmedi hocaefendilerinden, cemaatlerinden şefaat dediler. yetmedi yatırlardan, mezarlardan beklediler. şefaatin tümünün sahibinin allah olduğunu hiç görmediler. şefaati o’ndan hiç beklemediler!!!

bize yalan söylediler. mehdi gelecek, isa inecek dediler. kendi sapkın âlimlerini isa, kendi hocaefendilerini, kendi şeyhlerini mehdi ilan ettiler. yetmedi peygamberi allah’a eşit saydılar. yetmedi kendi imamları için allah vücut buldu dediler. kendilerini nasıl affettirecekler!!!

bize yalan söylediler. kendi mallarını kaybetmemek için “en büyük günah kul hakkıdır” derken ne yetimi doyurdular, ne yemedikleri kul hakkı bıraktılar. affedilmeyecek tek günahın “tevbe edilmemiş şirk” olduğunu hiç bilmediler.

bize yalan söylediler. dayanamayıp su içen on iki yaşında çocuğa 61 gün oruç dayattılar. bütün gün ahlarla vahlarla sözde oruç tutup, iftar sofrasında yetimi unutup birbirlerine ziyafetler çekip, tıka basa doydular.

bize yalan söylediler. vergi memurlarıymış gibi kırkta birdir dediler. mallarını mülklerini ayırıp, hülle üstüne hülleler kurup, bunlar dâhil değil dediler. ihtiyaçlarının fazlasını vereceklerine, sandıklara yığıp biriktirdiler. kuzu kapamalar midelerine hazımsızlık yaparken iki torba bulgurla fakiri sözde sevindirip, üstüne bir de böbürlendiler.

bize yalan söylediler. o kadar çok yalan söylediler, o kadar çok yalan söylediler ki kuran’a şerik kitaplar, külliyatlar yazdılar. o’nun ayetlerinin her birinin karşısında onlarca yalan rivayet ettiler. ne bize hakkıyla bir ayet gösterdiler, ne de kendileri kendi yalanlarına doğru dürüst uydular.

bize yalan söylediler. o kadar çok yalan söylediler ki, şu yazıya sığdırmak ne kelime, bin ciltlik kitap yazsak, biz yazarken uydurulan yenilerini eklemeye mecalimiz de zamanımız da kalmaz.

bize yalan söylediler. ama şimdi biz onlara doğruyu söylediğimiz için bize yalancı sapkınlar diyorlar. biz doğruları haykırdıkça, takıntılarıyla saldırıp, tanımadıkları, yüzlerini bile görmedikleri, yalancı rivayetçilere ve takkeli müşriklere bizden çok güveniyorlar. derin uykularını böldüğümüz için sinirleniyorlar. ama olsun… onlar bize bilerek ya da bilmeyerek yalan söylemeye devam etseler de biz yine hem kendimiz hem de onların iyiliği için doğruları söyleyeceğiz. biz onların değil allah’ın emrini ve rızasını gözetiyoruz. bize allah yeter.

ve işte akıl… akıl için de bize yalan söylediler. bu iş akılla olmaz dediler. bu kadar gelmiş geçmişler yanıldı da sen mi küçücük aklınla doğruyu bulacaksın diye aşağıladılar. bakalım öyle mi? bakalım allah bizim aklımızı kullanmamızı istiyor muymuş istemiyor muymuş? bakalım akılla oluyor muymuş olmuyor muymuş!!!.

2 ****** 13 … ‘düşük akıllıların iman ettiği gibi mi iman edelim?’ derler. bilin ki, gerçekten asıl kendileri düşük-akıllılardırlar; ama bilmezler.

2 ****** 44 … yine de akıllanmayacak mısınız?

2 ****** 73 böylece, allah ölüleri diriltir ve size ayetlerini gösterir; ki akıllanasınız.

2 ****** 76 … hâlâ akıllanmayacak mısınız?

2 ****** 170 … ya atalarının aklı bir şeye ermez ve doğru yolu da bulamamış idiyseler?

2 ****** 171 … onlar, sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler; bundan dolayı akıl erdiremezler.

2 ****** 179 ey temiz akıl sahipleri, …

2 ****** 197 … ey temiz akıl sahipleri, benden korkup-sakının.

2 ****** 242 … işte allah, size ayetlerini böyle açıklar; ki akıl erdiresiniz.

2 ****** 269 … temiz akıl sahiplerinden başkası öğüt alıp-düşünmez.

3 al-i imran 7 … temiz akıl sahiplerinden başkası öğüt alıp-düşünmez.

3 al-i imran 65 … yine de akıl erdirmeyecek misiniz?

3 al-i imran 118 … size ayetlerimizi açıkladık; belki akıl erdirirsiniz.

3 al-i imran 190 … temiz akıl sahipleri için gerçekten ayetler vardır.

5 maide 58 … bu, gerçekten onların akıl erdirmeyen bir topluluk olmalarındandır.

5 maide 100 … ey temiz akıl sahipleri, allah’tan korkup-sakının. …

5 maide 103 … allah’a karşı yalan düzüp-uyduruyorlar. onların çoğu akıl erdirmez.

6 enam 32 … yine de akıl erdirmeyecek misiniz?

6 enam 151 … işte bunlarla size tavsiye (emr) etti; umulur ki akıl erdirirsiniz.’

7 araf 169 … hâlâ akıl erdirmeyecek misiniz?

8 enfal 22 gerçek şu ki, allah katında, yerde debelenenlerin en kötüsü, (bir türlü) akıl erdirmez olan sağırlar ve dilsizlerdir.

10 yunus 16 … siz yine de akıl erdirmeyecek misiniz?’

10 yunus 42 … peki, sağırlara sen mi işittireceksin? hele bir de akıllarını kullanmıyorlarsa!

10 yunus 100 … allah, pisliği, aklını kullanmayanlar üzerine bırakır.

11 hud 51 … akıl erdirmeyecek misiniz?

11 hud 78 … içinizde hiç aklı başında olan bir adam yok mu?’

12 yusuf 2 gerçekten biz, akıl erdirirsiniz diye, onu arapça bir kur’an olarak indirdik.

12 yusuf 109 … siz yine de akıl erdirmeyecek misiniz?

12 yusuf 111 … andolsun, onların kıssalarında temiz akıl sahipleri için ibretler vardır. …

13 rad 4 şüphesiz, bunlarda aklını kullanan bir topluluk için gerçekten ayetler vardır.

13 rad 19 … ancak temiz akıl sahipleri öğüt alıp-düşünürler.

14 ibrahim 52 … ve temiz akıl sahipleri iyice öğüt alıp düşünsünler diye …

16 nahl 12 … şüphesiz bunda, aklını kullanabilen bir topluluk için ayetler vardır.

16 nahl 67 … şüphesiz aklını kullanabilen bir topluluk için, gerçekten bunda bir ayet vardır.

21 enbiya 10 … yine de akıllanmayacak mısınız?

21 enbiya 67 ‘yuh size ve allah’tan başka taptıklarınıza. siz yine de akıllanmayacak mısınız?’

23 müminun 80 … yine de aklınızı kullanmayacak mısınız?

24 nur 61 … işte allah, size ayetleri böyle açıklar, umulur ki aklınızı kullanırsınız.

25 furkan 44 yoksa sen, onların çoğunu (söz) işitir ya da aklını kullanır mı sayıyorsun? onlar, ancak hayvanlar gibidirler; hayır yol bakımından daha şaşkın (ve aşağı) dırlar.

26 şuara 28 ‘eğer aklınızı kullanabiliyorsanız, …

28 kasas 60 … yine de akıllanmayacak mısınız?

30 rum 24 … şüphesiz bunda, aklını kullanabilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır.

30 rum 28 … işte biz, aklını kullanabilen bir kavim için ayetleri böyle birer birer açıklarız.

36 yasin 62 … yine de aklınızı kullanmıyor muydunuz?

36 yasin 68 … yine de akıllarını kullanmayacaklar mı?

37 saffat 138 … yine de akıllanmayacak mısınız?

38 sad 29 (bu kur’an,) ayetlerini, iyiden iyiye düşünsünler ve temiz akıl sahipleri öğüt alsınlar diye sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır.

38 sad 43 katımızdan ona bir rahmet ve temiz akıl sahiplerine bir öğüt olmak üzere …

39 zümer 9 … şüphesiz, temiz akıl sahipleri öğüt alıp-düşünürler.’

39 zümer 18 … işte onlar, allah’ın kendilerini hidayete erdirdiği kimselerdir ve onlar, temiz akıl sahipleridir.

39 zümer 21 … şüphesiz bunda, temiz akıl sahipleri için gerçekten öğüt alınacak bir ders (zikr) vardır.

39 zümer 43 … de ki: ‘ya onlar, hiç bir şeye malik değillerse ve akıl da erdiremiyorlarsa?’

40 mümin 54 (ki o,) temiz akıl sahipleri için bir hidayet rehberi ve bir zikirdir.

40 mümin 67 … ve belki aklınızı kullanmanız için …

43 zühruf 3 … biz onu, belki aklınızı kullanırsınız diye …

45 casiye 5 … aklını kullanan bir kavim için ayetler vardır.

49 hucurat 4 … onların çoğu aklını kullanmıyor.

57 hadid 17 … şüphesiz biz, umulur ki aklınızı kullanırsınız diye size ayetleri açıkladık.

65 talak 10 … ey iman eden temiz akıl sahipleri …

67 mülk 10 … ya da akıl etmiş olsaydık, şu çılgınca yanan ateşin halkı arasında olmayacaktık’ derler.

89 fecr 5 bunlarda, akıl sahibi olan için bir yemin var, değil mi?

sadece allah, sadece o’nun ayetleri dedik diye bize dinden çıktın diyenler bilmediler ki, kendileri dine hiç girmediler. gelin kuran’ı anlamak için konuştuğunuz, bildiğiniz dilde okuyun siz de. hadi aklınızı o’nun kitabını anlamak, üzerinde derin derin düşünmek için kullanın. hadi kalkın ve uyarmaya siz de katılın. peygamberin davasını destekleyin. onun gibi en yakınınızdan başlayın. sevdiklerinizin dilleri allah derken gözleri ve dimağları çok tanrılı bir din yaşamasın artık.

--spoiler--