bugün
- sudekiray13
- 21 eylül 2024 fenerbahçe galatasaray maçı129
- fenerbahçe taraftarı18
- sözlükte nefret ettiğiniz yazarlar ve sebepleri11
- bimde çalışanda akıl var mı15
- okan buruk13
- seks kasedinizi yaymakla tehdit edilse naparsınız10
- herkes uyudu mu9
- mert hakan yandaş9
- jose mourinho14
- aranızda medyum olan var mı13
- 21 eylül 2024 fenerbahçe'ye verilen penaltı10
- sari renkli seker9
- narin güran18
- fb gs'yi yensin götüme rakı şişesi sokarım8
- cumartesi gecesi fenerli yazarlar kucağa oturacak8
- eve çağıran erko22
- anın görüntüsü27
- b'u r c u24
- neden sürekli kabız oluyorum17
- ya tarkan da ölürse10
- arkadaşlar sizce bu bana yakışır mı11
- sözlük erkeklerinin arabaları9
- fenerbahçe galatasaray derbi sonucu ne olur15
- metin arolat31
- amca diyen kasiyer kız8
- otobüste uyuyamamak8
- bugün bir değişiklik yapalım bilgi entrysi girelim25
- kocam ol diyen kadın9
- bel çevreniz kaç cm12
- hangi sözlük kızıyla ne yapmak isterdin22
- nickli başlık açanlar kucağa alınacak12
- siber güvenlik başkanlığı9
- sağ yan ağrıması8
- hasta olsam geçmiş olsun der misiniz9
- bursa da başı açık öğretmen istmeyen okul müdürü19
- geçmiş olsun menuet13
- arkadaşlar beni neden insta'dan takip etmiyorsunuz12
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz11
- notaların cinsel ilişkiye girmesi10
- derbi sonrası mourinho'nun istifaya davet edilmesi11
- zafer partisi8
- uludağ sözlük discord grubu12
- sahilde eğlenen suriyeli genç erkek kardeşlerimiz14
- sözlükte tek destekçimin true olması8
- kuresel ikinma'nın ne biçim yetkili olması11
- çekrekliğe bi vursak yüzde 75i boşa gider10
- türk sevmeyip afgan ve suriyeli seven yazarlar17
- kuresel ikinma'ya yetkili diyen zavallılar10
- gocu silik yesin kampanyası15
insanda motivasyon, hayata karşı güven bırakmaz. bok gibi bireyler yetiştirir bunlar.
teşekkür almak için kaç gece sabahladım sayısını unuttum. millet tuğba'ya hava atmak için (mahallenin en güzel kızıdır) şıkır şıkır geziyor zilleri çaldırarak. pencereden öyle bakıyorum boş boş.
madem sürekli "dur şu borçlar bitsin" diyecektin ne diye gaza getirdin pis herif. sınıfta teşekkür alan 3 kişiden biriyim. lanet olsun.
teşekkür almak için kaç gece sabahladım sayısını unuttum. millet tuğba'ya hava atmak için (mahallenin en güzel kızıdır) şıkır şıkır geziyor zilleri çaldırarak. pencereden öyle bakıyorum boş boş.
madem sürekli "dur şu borçlar bitsin" diyecektin ne diye gaza getirdin pis herif. sınıfta teşekkür alan 3 kişiden biriyim. lanet olsun.
yanlış yapan ebeveyndir. ya almayacağım desin. ya da alsın bisikleti canım aa.
okulların tatil olduğu güne lanet ettiren ebeveyndir.
küçükken bisiklet sözü verir, büyüyünce araba...
çocuk hak etmişse, o sözü yerine getirmek gerekir. aksi takdirde minik yavrunuz size olan güvenini kaybeder, hayata küser. başarısının, emeğinin karşılığını vereceksiniz eğer ki söz vermişseniz.
çocuk hak etmişse, o sözü yerine getirmek gerekir. aksi takdirde minik yavrunuz size olan güvenini kaybeder, hayata küser. başarısının, emeğinin karşılığını vereceksiniz eğer ki söz vermişseniz.
bazen çok da kızılmaması gereken insanlardır.
bundan sanırım 20 sene öncesi idi. her çocuk gibi benim de hayallerimde bir bisiklete sahip olmak vardı. mahalledeki diğer bisiklet sahibi çocukları görmek bu tutkuyu daha da perçinliyordu. bizler daha bir tekerini bile bulamazken 4 tekerlekli bisikletlere binen veletler vardı. tam olarak olmasa da böyle bir şeydi merak edenler için ;
görsel
babam o zamanlar için sabit bir işte çalışmıyordu. günlük işlerde para kazanmaya uğraşıyordu. aldığı para da ucu ucuna yetiyordu ya da yetmiyor ev içinde kavga sebebi oluyordu. ben ve kardeşim ise bu duruma şahit oluyor, bir köşe çekilip sessizce oturmaktan başka bir şey yapamıyorduk. çocuksun sonuçta ne diyebilirsin ki? bu durumu bildiğimdendir babamdan hiçbirşey isteyememişimdir. her ne kadar kendimi frenlemeye çalışsam da, o masum taleplerime engel olamıyordum bazen. anneme bisiklet almaları için ısrar ediyordum ama onun da elinden beni geçiştirmekten başka bir şey gelmiyordu.
bir gün okul dönüşü annem bana bir süprizlerinin olduğundan bahsetti. meraklandırmıştı beni. kömürlüğe gittik beraber. hep alınmasını istediğim şeyi almıştı babam. karşımda pinokya marka bisiklet vardı. bilmeyenler için ;
görsel
o kadar çok sevinmiştim ki, bisikletin olmayan lastikleri, sağında ve solundaki paslanmalar ve tutmayan frenleri o an gözüme gözükmemişti. babam elindeki üç kuruş parasıyla, mağazadan sıfır bir bisiklet almaya gücü yetmediği için hurdacıya satılmış, ahı gitmiş vahı kalmış bir bisikleti alabilmişti. baba olarak hissettiklerini şuan bir baba olarak ben de hissedebiliyorum. o anki durumu ancak o kadarına yetiyordu. elinden geleni ancak o kadardı. üzülen çocuğunu sevindirebilmişti ya, onun istediği de oydu.
neyse sağdan soldan makyajlarla bisikleti bir şekilde binilebilir bir hale getirmeyi başarabilmiştik kuzenlerimin sayesinde. bir müddet binebildim o şekilde bisiklete. mahalle aralarında gezdik, kazalar yaptık. çocukluk hevesimizi bir şekilde bastırabildik.
bugün ise, aradan geçen 20 sene o hevesi bir an olsun söndürmedi. hala bisiklet sevdası devam etmekte ama şu anki şartlar bisiklete binmeme engel olmakta. bundan sonra da binebilir miyim bilmiyorum.
bundan sanırım 20 sene öncesi idi. her çocuk gibi benim de hayallerimde bir bisiklete sahip olmak vardı. mahalledeki diğer bisiklet sahibi çocukları görmek bu tutkuyu daha da perçinliyordu. bizler daha bir tekerini bile bulamazken 4 tekerlekli bisikletlere binen veletler vardı. tam olarak olmasa da böyle bir şeydi merak edenler için ;
görsel
babam o zamanlar için sabit bir işte çalışmıyordu. günlük işlerde para kazanmaya uğraşıyordu. aldığı para da ucu ucuna yetiyordu ya da yetmiyor ev içinde kavga sebebi oluyordu. ben ve kardeşim ise bu duruma şahit oluyor, bir köşe çekilip sessizce oturmaktan başka bir şey yapamıyorduk. çocuksun sonuçta ne diyebilirsin ki? bu durumu bildiğimdendir babamdan hiçbirşey isteyememişimdir. her ne kadar kendimi frenlemeye çalışsam da, o masum taleplerime engel olamıyordum bazen. anneme bisiklet almaları için ısrar ediyordum ama onun da elinden beni geçiştirmekten başka bir şey gelmiyordu.
bir gün okul dönüşü annem bana bir süprizlerinin olduğundan bahsetti. meraklandırmıştı beni. kömürlüğe gittik beraber. hep alınmasını istediğim şeyi almıştı babam. karşımda pinokya marka bisiklet vardı. bilmeyenler için ;
görsel
o kadar çok sevinmiştim ki, bisikletin olmayan lastikleri, sağında ve solundaki paslanmalar ve tutmayan frenleri o an gözüme gözükmemişti. babam elindeki üç kuruş parasıyla, mağazadan sıfır bir bisiklet almaya gücü yetmediği için hurdacıya satılmış, ahı gitmiş vahı kalmış bir bisikleti alabilmişti. baba olarak hissettiklerini şuan bir baba olarak ben de hissedebiliyorum. o anki durumu ancak o kadarına yetiyordu. elinden geleni ancak o kadardı. üzülen çocuğunu sevindirebilmişti ya, onun istediği de oydu.
neyse sağdan soldan makyajlarla bisikleti bir şekilde binilebilir bir hale getirmeyi başarabilmiştik kuzenlerimin sayesinde. bir müddet binebildim o şekilde bisiklete. mahalle aralarında gezdik, kazalar yaptık. çocukluk hevesimizi bir şekilde bastırabildik.
bugün ise, aradan geçen 20 sene o hevesi bir an olsun söndürmedi. hala bisiklet sevdası devam etmekte ama şu anki şartlar bisiklete binmeme engel olmakta. bundan sonra da binebilir miyim bilmiyorum.
Babam bu.
Şimdide araba alacağım diyorum, al benim arabayı götür diyor, haftada evden bir kişi hastaneye gider ve bana araba sende dursun diyor, biliyor yufka yüreği
Neyse dolmuşa devam.
Şimdide araba alacağım diyorum, al benim arabayı götür diyor, haftada evden bir kişi hastaneye gider ve bana araba sende dursun diyor, biliyor yufka yüreği
Neyse dolmuşa devam.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar