bugün

Sözlük yazarlarının tanıdıkları kişileri anlatan hikayeler.

Geçenlerde başladığım ingilizce kursunda engin diye bir arkadaşla tanıştım. Kendisi 1990 doğumlu 4 senedir de kitapçılıkla uğraşıyor. Oturduğumuz semtler yakın olunca ve bende kitap sektöründe çalışmış birisi olduğum için arada tanıdıklarımızın çıktığını gördük ilerleyen muhabbetlerimizde.

Neyse, daha önce esnaf kitapçılığı yapmış bu arkadaş şu an kurumsal bir firma olan "nezih" te çalışıyor. Aldığı maaş 1300 tl. Fakat işin benim için ilginç yanı bu değil.

Kendisi esnaf tarzı bir işletmede kitapçılığnı sürdürürken bir kızla tanışıyor 3.5 sene öncesinde ve şu an 1 senelik evliler. Eşi ile de tanıştım gerçekten çok hoş sohbet bir insan. Sosyoloji okuyor eşi. ikiside çok iyi insanlar onları tanıdığım için memnunum.

ikisi de hayatın tüm zorluklarına beraber, el ele göğüs germiş durumda ve buna hayran kaldım açık olmak gerekirse. 2000 tl ye yakın bir gelirleri var ikisinin birlikte ve bununla geçinmesini ve mutlu olmasını beceriyorlar. Yoklukta bunu başarabilmek herkesin harcı değildir ve eminim ki yarın öbürgün farklı iş dallarında güzel yerlere gelecek bu iki güzel insan.

Şu an bu arkadaşlarım Batsakta çıksakta beraberiz modundalar ve bu büyük bir cesaret, fedakarlık ve büyük bir sevgi gerektiren bir durum bence.

Ben onların çıkacağına çok kuvvetle inanıyorum. Allah yanlarında olsun her daim.

Edit: (benimde kitapçılıkla uğraşırken başıma aşağı yukarı aynı durumlar geldi sadece evlilikle sonuçlanmadı. Ki onlarda evlenmeden önce 3-4 aylık bir ayrılık süreçleri varmış. Hayat çok ilginç gerçekten. Aynı şeyleri yaşamış insanlarla tanışabiliyorsunuz.)
Genelde kendi utanç verici hikayelerimizi anlattığımızda kullandığımız terim.
“Hayatta kalan olmak çok zor delikanlı. Yaşamak kolay da isteyerek nefes almak çok zor.”

Sigarasından bir nefes daha aldı. Belki de anlamıştı saatlerdir kendisini izlediğimi. Gökten düşen üç elma da kafama düşmüştü. Bana döndü kırışıklarla kaplanmış suratıyla.

http://mbsadam.blogspot.c...15-yil.html?view=magazine