bugün

sene 2005. caddede yürüyorum 70 yaşlarında falan bir amca durdurdu beni.

amca: a
ben: b

a: oğlum buralarda kokoreç yapan bi yer var mı?
b: var amca aşağıda birkaç yer.
a: şimdi aşağıya kadar yürüyemem, git al gel de beraber yiyek.
b: (çattık) amca bu saatte ne kokoreçi, ayrıca ben kokoreç yemem mirkelam dinlemem vs.
a: ya tamam o zaman sen yemessen bana al sana zahmet. (yaramazlık yapmış çocuk edasıyla)
b: tamam amcacım alayım canın sağ olsun.
a: yalnız tuz olmasın içinde (işte burda anlamalıydım mevzuyu)
b: tamam sen bekle burda 10 dakkaya gelirim ben.

12 dakika sonra (bkz: küsuratlı sayı verince inandırıcı olmak)

a: geldin mi oğlum? sana da zahmet oldu vs.
b: (yok gelmedim amca yoldayım daha, ayrıca evet bana da zahmet olmadı değil) afiyet olsun amcacım. hadi bana müsaade...
a: bi çay içmeden vallahi olmaz evladım
b: (olmaz deme oldururuz) gitseydim amcacım ya işler güçler vs.
a: gel otur bakayım şöyle sen kaça gidiyorsun, "memet amca" de baban tanır beni.

20 dakika sonra konuşurken, konuşurken amca birden öksürmeye tıksırmaya başladı bayılır gibi oldu, bayıldı.
panik içinde ne yapmam lazım diye düşünüyorum.

ve aklıma "yalnız tuz olmasın içinde" repliği geldi! ne yapacağımı şaşırdım. hay hafızamı s.keyim nasıl unuttum tuzu. adam ölecek benim yüzümden yusuflardayım aga.

40 yaşlarında izbandut gibi bi abi koşa geldi, oğluymuş

o: baba! baba! noldu sana duyuyo musun beni
b: valla abi birden bayıldı ben de anlamadım ühhüü

elindeki kokoreçi görür ve;

o: kokoreç mi yiyodu burda? babam bypass ameliyatı geçirdi o'na yasak bu tarz yiyecekler.

o an sanki kokoreçi ilk defa görmüşüm yüz ifadesiyle "ne kokoreç mi? o da nedir, yolda görsem karakola götürürüm" demek geldi içimden. valla bilmiyorum abi, ben bi ambülans çağırayım. diyebildim. insan unutabileceği şeyleri iyi belirlemeli imiş.

(bkz: bu da böyle bir anımdır)

not: memet amca ölmedi. kalbimizde falan değil lan bildiğin yaşıyo işte. iyi bir yazar olursanız siz de bir gün memet amcayı görebilirsiniz. lakin kokoreç almayın, hobi olarak kalp krizi geçirebilen bir yapıya sahip.
gece saat 2 de 500 metre yürüdüm sırf kokorecin o gece gelen enfes tadını almak için.böyle bastı acıyı ooof ooof

(bkz: yine olsa yine yaparım pişman değilim)
saatin kaç olduğunu önemsemeden yollara düşürecek yiyecektir. gecenin üçünde çok ünlü bir kokoreççiye gitmek için oldukça uzun bir yol yürütmüştür bize.