bugün
- insana kendini kötü hissettiren şeyler17
- sözlüğün en götü güzel kızı8
- anın görüntüsü8
- mustafa sandal'ın 1 mayıs paylaşımı8
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler12
- uludağ sözlüğün bitmiş olması18
- karınıza kaşarlı poğaça yapar mısınız11
- japonyada düşen insana yardım edenler12
- vahdettin'e hain diyenleri susturacak tarihi belge42
- kocamsunun hazırladığı sürpriz13
- güne bir şarkı bırak12
- tilki ailesi10
- bik bik'in balona binmesi23
- hamas bir terör örgütüdür24
- oksijensizsu13
- suriyeliler suriye'ye dönsün8
- sel felaketinin nedeni cehapedir10
- cumaya gidenlerin çok azalması15
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim24
- düşün ki o bunu okuyor14
- sözlük erkeğinden damat olmaz30
- temizlik hastası eşle sevişme öncesi diyaloglar14
- 30 nisan 2024 bayern münih real madrid maçı26
- çabuk vazgeçen insan10
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız8
- fatih terim'in yuhalanması16
- ayça tilki10
- icardi190521
- memesi küçük olmak14
- adolf hitler9
- ben bu davanın savcısıyım8
- ideal duş alma sıklığı8
- sözlük kızından gelin olmaz23
- sürekli milletin entrylerini eleştiren tip11
- crop giyen erkek11
- vatandaşlık farkı alan otel16
- nazar değdi sözlük12
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız23
- icardi1905 silik olsun kampanyası10
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim14
- şehirler arası aşk yaşamak10
- true'nin porno arşivi kaç gb9
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- bir sözlük yazarını kaşır mısınız11
- aleyna tilki10
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
soran arkadaşlar için bu kadının hikayesi iyi bitmedi. doktorlar apar topar kapattılar beynini boşuna acı çektirmemek için. Allah sonunu hayır etsin...
hayatın anlamsızlığının kanıtı; bir kadın hikayesi
bir gotik kız özentiliğinde değil; müslüm babanın sesi ile kendini jiletleyenler gibi değil; okumuş aklı başında bir insan evladı olarak ben bugün bunu kabullendim. hayat anlamsızdır.
polyanna saçmalıklarının hiçbir anlamı yokmuş. Ya da var da ben bunu anlayabilecek tutarlılıkta değilim şu an.
Bir arkadaşım var 38 yaşında genç bir kadın. 1998 senesine kadar karadenizin bir köyünde yaşamış; 1998 yılından beri bir hiçten varolarak iyi bir ajansın müşteri temsilcisi olmuş bir kadın. Ömrünce evlenmemiş, ailesine bakmış, hep sağlam iyi insan olarak tanınan bir kadın. Bizim gibi yarım g.t değil. Sapasağlam. Hastalığa, aşk acısına, yokluğa, dişli müşteriye kendini bırakmayan bir kadın.
Bu kadın 1 sene önce başağrısından şikayetle doktora gidiyor. Beyin tomografisi tertemiz bir gıdım bir şey yok. Stres nedenli diyor doktor; psikiyatr servisine gidiyor. Haplar, telkin falan derken biraz toparlanıyor.
Aynı kadın 2 ay önce sinir krizi diye tanımlanan, sonra bir kerelik sara diye teşhis konulan bir dert geçiriyor. Tomografi çektirmiyor doktor gerek yok diyor. Psikolojik diyor. Tekrar haplar vs.
Bu kadın geçen hafta cuma günü şirkette rahatsızlandı. Midesi bulanıyor, başı ağrıyor.. Migren dedik. Nane limon kaynattık, ilaçlarını verdik. Cumartesi günü aynı kriz tekrar olunca doktora gitti. Pazartesi beyin tomografisi ve mr için hastahaneye yattı.
Pazartesi akşamı beyinde ödem dediler; alınacak ama bir süre konuşamayacak dediler.
Salı sabahı tümör var. Ameliyattan sonra hiç konuşamayabilir dediler.
Çarşamba günü oluş hızından, şeklinden ve yapısından anlaşıldığı kadarıyla habis tümör dediler. Acil ameliyatla 4-5 ay ömrü var. Ameliyatsız 1 ay sonra ölecek. Önce konuşamayacak, sonra felç olacak ve gidecek...
Bütün bu aşamalarda yanındaydım. Perşembe günü hep eli elimdeydi. Çıkayım doğuracağım dedi. Evlenmeyi beklemeyeceğim, korktuğum köpekleri seveceğim dedi. Saçları ameliyat için kesilirken yılların emeği bir anda yitti gitti dedi. Her cümlesine gülmek, umudunu ayakta tutmak zorunda, acı içinde geçti o gün.
Başında ne dert olduğunu bilmiyor, ödem var geçecek zannediyor. Ameliyattan sonra bir süre konuşamayacağını düşünüyor. Gerçekleri söyleyecek ne halimiz var, ne de iznimiz. Doktorlar moral önemli ameliyat bitene kadar söylemeyin dedi.
Şimdi ameliyatta. gece onda umarım yaşayarak çıkacak..
Bir hafta önce; genç, güzel, hayat dolu ve önünde bir gelecek olduğuna inanan kadın ertesi hafta, bir daha yaşadığı sürece konuşamayacak ve zaten çok da yaşayamayacak; kalan ömrünü tedavilerde geçirmek zorunda kalacak; herkesin acıma duyduğu yitip gidecek bir hasta oldu...
Hayat anlamlı, herşeye rağmen güzel diyen salak Pınar, bunları gördükten sonra bu satırları yazacak eforu bile sarfetmek istemedi. Hayat anlamlı falan değil, yaptığın yanına kar kalıyor. Boşuna yaşamamak, ertelememek lazım.
Başınız ağrıdığında doktora gitmemezlik etmeyin bir de noolur...
bir gotik kız özentiliğinde değil; müslüm babanın sesi ile kendini jiletleyenler gibi değil; okumuş aklı başında bir insan evladı olarak ben bugün bunu kabullendim. hayat anlamsızdır.
polyanna saçmalıklarının hiçbir anlamı yokmuş. Ya da var da ben bunu anlayabilecek tutarlılıkta değilim şu an.
Bir arkadaşım var 38 yaşında genç bir kadın. 1998 senesine kadar karadenizin bir köyünde yaşamış; 1998 yılından beri bir hiçten varolarak iyi bir ajansın müşteri temsilcisi olmuş bir kadın. Ömrünce evlenmemiş, ailesine bakmış, hep sağlam iyi insan olarak tanınan bir kadın. Bizim gibi yarım g.t değil. Sapasağlam. Hastalığa, aşk acısına, yokluğa, dişli müşteriye kendini bırakmayan bir kadın.
Bu kadın 1 sene önce başağrısından şikayetle doktora gidiyor. Beyin tomografisi tertemiz bir gıdım bir şey yok. Stres nedenli diyor doktor; psikiyatr servisine gidiyor. Haplar, telkin falan derken biraz toparlanıyor.
Aynı kadın 2 ay önce sinir krizi diye tanımlanan, sonra bir kerelik sara diye teşhis konulan bir dert geçiriyor. Tomografi çektirmiyor doktor gerek yok diyor. Psikolojik diyor. Tekrar haplar vs.
Bu kadın geçen hafta cuma günü şirkette rahatsızlandı. Midesi bulanıyor, başı ağrıyor.. Migren dedik. Nane limon kaynattık, ilaçlarını verdik. Cumartesi günü aynı kriz tekrar olunca doktora gitti. Pazartesi beyin tomografisi ve mr için hastahaneye yattı.
Pazartesi akşamı beyinde ödem dediler; alınacak ama bir süre konuşamayacak dediler.
Salı sabahı tümör var. Ameliyattan sonra hiç konuşamayabilir dediler.
Çarşamba günü oluş hızından, şeklinden ve yapısından anlaşıldığı kadarıyla habis tümör dediler. Acil ameliyatla 4-5 ay ömrü var. Ameliyatsız 1 ay sonra ölecek. Önce konuşamayacak, sonra felç olacak ve gidecek...
Bütün bu aşamalarda yanındaydım. Perşembe günü hep eli elimdeydi. Çıkayım doğuracağım dedi. Evlenmeyi beklemeyeceğim, korktuğum köpekleri seveceğim dedi. Saçları ameliyat için kesilirken yılların emeği bir anda yitti gitti dedi. Her cümlesine gülmek, umudunu ayakta tutmak zorunda, acı içinde geçti o gün.
Başında ne dert olduğunu bilmiyor, ödem var geçecek zannediyor. Ameliyattan sonra bir süre konuşamayacağını düşünüyor. Gerçekleri söyleyecek ne halimiz var, ne de iznimiz. Doktorlar moral önemli ameliyat bitene kadar söylemeyin dedi.
Şimdi ameliyatta. gece onda umarım yaşayarak çıkacak..
Bir hafta önce; genç, güzel, hayat dolu ve önünde bir gelecek olduğuna inanan kadın ertesi hafta, bir daha yaşadığı sürece konuşamayacak ve zaten çok da yaşayamayacak; kalan ömrünü tedavilerde geçirmek zorunda kalacak; herkesin acıma duyduğu yitip gidecek bir hasta oldu...
Hayat anlamlı, herşeye rağmen güzel diyen salak Pınar, bunları gördükten sonra bu satırları yazacak eforu bile sarfetmek istemedi. Hayat anlamlı falan değil, yaptığın yanına kar kalıyor. Boşuna yaşamamak, ertelememek lazım.
Başınız ağrıdığında doktora gitmemezlik etmeyin bir de noolur...
güncel Önemli Başlıklar