bugün

bazen hayatının en öksüz kaldığı anda anaç bi tavırla sana zindanlık yapmaktan çekinmeyen o hayatı sarmalarsın. çünkü sende aslında yalnızsındır... yalnızken insan kendisine en düşman olana bile öyle güvenle bakar ki kafasına kazık çaktığını anlayamadan saçlarıyla oynuyo sanır. kötüyü yaşamayan kötünün sadece kötü olduğunu bilir bazen bilmez bile ve sonradan pişman olucağı yüzlerce maddenin yazılı olduğu o adaletsizce hazırlanmış anlaşmaya imzasını atar. daha sonraysa sanki o anlaşma onun sonunu hazırlamıyomuş gibi defalarca uygular hayır demeyi bilmez beceremez.. güçlü değilim terketmeye. evet, güçlü değilim üzmeye kendim üzülsem bile........
önemli olan insanların yanlış dediğini yapmamak mıdır yoksa sana yanlış geleni mi yapmamalısın? asıl soru hangisini yapmadığında daha çok zedelersin kendini,özsaygını.. yoksa senin özsaygın,kalbin insanların sözleriyle mi zedeleniyor? kendine yaptığın yanlışlar önemli değil mi, bunlar sana zarar vermiyo mu, ya da buna mı inandırdın kendini? birini seviyosundur misalen ve insanlar yanlış görüyo diye ondan kaçıyosundur, kendinden kaçıyosundur.. onların bi bildiği vardır diye.. ya bilmiyolarsa? ya tüm hayatını yorum yapmaktan, atıp tutmaktan kaçınmayan bi kaç kişinin eline bırakıyorsan şimdi zarar gören kim oldu?? kimin yüreği acıyo? mutlu musun? evet büyük bi yanlıştan kurtuldun. belki de aslında yanlış bile olmayan yanlıştan.. peki onlar mutlu mu? yirmi sene sonra hanginiz sevginizin meyvelerine sarılıyosunuz onlar mı sen mi??
yanlış yanlış kişiler tarafından yanlış yorumlanan olayalr çerçevesine yerleştiriliyosa, o fotoğraf güzel değildir. o fotoğraf bir kaç teknik oyunla düzeltilmiş basit bi kağıttır aslında.i