bugün

Sen saçlarını kısacık kesecek kadar kırıldın mı hiç?! Bileklerini kesemeyen her kadın gider saçlarını keser.. Kalbi bin parça olan evdeki makası alır eline, ruhu darmadağın olan ise gider bi mahalle kuaförüne.. Nasıl keselim diyene kısa der sadece.. Kuaför sırayla tutam tutam kısaltır saçlarını.. Güçlüyse karşısındaki aynaya gözünü kırpmadan bakar ve sessizce saçlarının yere düşüşlerini izler.. Güçsüz olanlarsa gözlerinde tutamaz hayal kırıklıklarını..

Çok kırıldım.. Çok.. Kesmiştim saçlarımı.. Dönüp küfrettim olan her şeye.. Yitirdiklerime.. inancımı yitirmiştim.. Güvenimi yitirmiştim.. Hani derler ya bir daha asla, şimdi geriye dönüp bakınca bile asla demiyorum.. Çünkü kalbimi biliyorum, yine yitirsem yine keserim saçlarımı..

Ve sen kadın! Kesmiyorsun ya o saçlarını; oturup şımarıkça ben çok kırıldım diyorsun.. Kırılmamışsın…
altında bir şey aramaya gerek olmadığını düşünüyorum. belki sıcaktan bunalmıştır kestirmiştir. prensip olaraktan saçlarını kısa kestiren kadınlar vardır.
Saçlar her kadının süsüdür bir kadını en büyük süsüne küstürecek kadar kırmamalısınız.
Belkide boyadan yanmıştır ağlaya zırlaya kestiriyordur.
muhakka sende birini kırmıssındir insan yasattigini yasamadan ölmezmis.