bugün

istatistik değil "insan"ım! Benim de bir hikayem var...

Ben Osman Kaplan'ım;

Görmüşsünüzdür o fotoğrafı, hani bir kadın yoksul mu yoksul bir evde etrafına çocuklarını toplayıp ürkek ürkek bakınıyor ya, işte o fotoğraftaki ailenin reisiyim ben.

Komşumuzun kızı Pakize ile 1999 yılında evlendim. Üç erkek, iki kız beş çocuğum var. En küçüğü beş, en büyüğü 11 yaşında. 2002 yılında kaçağa gitmeye başladım ve her gidişimde eşim Pakize ve çocuklarım ben gelmeden uyumazdı.

Pakize'ye bir takı alamadığım, güzel elbiseler alamadığım için düğünlere gitmez ama bunu da hiç dert etmezdi. Geçenlerde bir çamaşır makinesi aldım çok sevindi ama kurmak nasip olmadı.

Pakize daha çok gençken evlendim bazen bundan dolayı üzülsem de aslında birbirimizi çok seviyoruz.

Diğer köylülerimiz gibi gidip diğer şehirlerde çalışmak isterdim ama bir yol param bile yoktu. Zaten kaçağa gitmediğimde köyde amelelik veya çapa işleri yaparım.

Sanırım kimse benim yeni bir elbise giydiğime şahit olmamıştır. Anlayacağınız çok yoksuldum, hem de çok.

O gece üzerimize yağan bombalar ailemi bir kat daha yoksul yaptı. Çocuklarım şimdi hem yoksul, hem de yetim.

Normalde namazlarımı kılan bir insanım ama geçen cumaya gidemedim. Yaşlı bir akrabam bana "Cuma namazlarını kaçırırsan taziyene, cenazene kimse gelmez" dedi. Ben de ona "Üzülme teyze, bütün dünya ölümümden haberdar olacak ve taziyeme gelecek" demiştim.

Beş yaşındaki çocuğuma benim ''bir şeyler almak için Şırnak'a gittiğimi söylüyorlarmış.

Pakize'ye olayın ilk anında neler olduğu söylenmemiş. Ancak cenazeler tanınmaz halde olunca, telefonla aranıp o gün hangi elbiseyi giydiğimi, hangi ayakkabıyı giydiğimi sormuşlar; öyle öğrenmiş.

Belki kızacaksınız ama bir çift sözüm var;

Eğer beni öldüren bombalar adalet'i de öldürmediyse,

Adalet talep ediyorum...

Herkesin hakkı değil mi adalet?

Yoksa

O kocaman, pahalı bombalarını beni öldürmekte harcadığı için devletten özür dilemeli,

Hedefi şaşırmayıp beni öldürdüğü için Genelkurmay'a teşekkür mü etmeliyim!?