bugün

embesiller...
Artık türk olmanın neredeyse suç sayıldığı, türk milleti değil türkiye halkı dendiği bir ortamdayız. Uyanın artık, gözlerinizi açın.
Emperyalizme verdiğimiz o büyük kurtuluş savaşını şimdi kürtçü islamcılara ve bölücülere karşı vermeliyiz!
Sözlükte, sokakta, okulda ve her yerde türk'üm dendiğinde faşist gözüyle bakılması bu vatanın ne hale geldiğinin göstergesidir.
Amfilerimizin yarısını kürtler oluşturuyor...
Şakirtler oluşturuyor.
Liselerimizin yarısından çoğu kürtler ve totaliter rejimin yan ürünü öğretmenlerle dolu! Artık harekete geçme zamanı, sözlüğe bağlı kalmayın.

Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. istikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. istiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! işte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!



Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927