bugün

Bakkal kardeşlerimizin büyük zincir mağazalarının demirleri altında iş yapamaz hale geldiğinin ayan beyan açık beyanatıdır,mahalle bakkalarımız.ki bu yüzden vereceği bir poşetin hesabını bile yapar.çoğu bu kötü gidişatın farkındadır. her geçen yıl bir öncekini aratmaktadır. bu nereye kadar gidecek. ta ki vergilerin altında ezilene kadar. bazı zincir mağazalar bile iş yapamaz hale gelmiştir, sadece bir iki büyük firma ayakta kalacaktır.
büyük mağazalar hep aynıdır, bütün mallar tek bir mağazada buluşmuştur çünkü gözleri bizim paralarımızdadır.öyle bir sistem kurulmuştur ki cebinizdeki para hiç bitmeyecekmiş gibi harcarsınız, ay sonu gelecek kredi kartı ekstresi aklının ucundan bile geçmez çünkü pahalı malı, ya taksite böldürmüşsünüzdür ya da süpermarketin verdiği kart ile özel indirimlerden faydalanmışsındır. fırsatı kaçırmayın derken cebimizdeki paraları kaçırdılar fakat siz bunun farkında değildiniz.
burada kaybeden bizim küçük esnaf ve kazıklandığının farkına varmayan insanlar. peki ya kazananlar; onları görmek ise elde değildir, onlar size fildişi kulelerinden aşağı bakanlar onlar ki sizi spor arabalarından selamlayan afili, ibretlik, nasıl olupta zengin olduğuna hayret edilenlerdendir.
haaa derseniz ki bizim bu noktada ne yapmamız gerekir. "alın verin ekonomiye can verin" gibi birşey söylemiyeceğim. sadece bazı şeylerin farkında olalım yeter, neyin ucuz neyin pahalı olduğunu bilelim, taksitle alışverişin inanılmaz cazibesinden kurtulalım. hadi şimdi biraz anlayış gösterelim, bu günlüğüne bakkala kendi poşetimiz ile gidelim.
sevgili gitmeyen,
bakkal kadar sevgi dolu, salaş ama samimi bi yer var mı?yok. hemen gidiyosun iki ekmek, bi kola, para üstü olarak da iki sakız alıp geliyorsun. ama nasıl gideceksin? tabi ki eşofmanla. yoksa tadını alamazsın üzülürsün. bu işler böyle.