bugün

Bu sorun özellikle felsefe türünde karşısına çıkar okurun. Yani; öyle, ha deyince eline rastgele bir felsefe yapıtını alıp onu okuyormuş gibi falan yapamazsın. Yapsan da bir işine yaramaz zaten. Emeklemeden yürüyemez, vermeden alamazsın. Dünya görüşün sadece bildiklerinle ölçülür. Belli bir altyapıya sahip olmadan okuduğunu anlama gibi ihtimâlin yok. Bu yılları alan bir süreç yani. Kitaplar gösteriş için okunmazlar. Türkiye'de durum maalesef böyle. Kitaplık pozu merakında herkes. Kitaplık sahibi olmak bir statü göstergesi haline getirilmiş. Hani, 'benim bu kadar kitap alacak param var, bunları okuyabilecek kadar boş zamanlara sahibim' mesajı veriliyor sürekli. Profesörler, gazeteciler vb vs halkın cahil olduğundan dem vurup duruyor ama bunu değiştirmek için hiçbir şey yapmadan uzaktan uzaktan (suya sabuna dokunmadan) atıp tutuyorlar kendi aralarında habire. Heh?!