bugün

"yaşamın bana öğrettiği tek şey, acının kösnül ve dişi olduğudur.Acı doğurur doğurmaz yeniden hamile kalan tavşana benzer, durmadan yeni acılar yavrular."
(bkz: mehmet eroğlu)
Sevgi ve hayalin peşinde, geçmişe ve geleceğe doğru, aynı anda yapılan fantastik bir yolculuk!

"M, o akşamüstü, göğsündeki garip sızıyla geçmişi olmayan, anısız bir güne uyandı. Belleği onu hafifmeşrep bir sevgili gibi terk etmişe benziyordu..."

Mehmet Eroğlu, onuncu romanı Belleğin Kış Uykusu&'nda, insanı en çok kendisi kılan adını bile hatırlamayan bir adamın, Bay M'nin, yitirdiği belleğinin peşine düşerek, geçmişe ve geleceğe doğru aynı anda yaptığı fantastik bir yolculuğu anlatır. M'nin bindiği tren zamansız bir gecenin içinde yol alırken, M bir yandan gençleşir, bir yandan da karşısına çıkan yolculardan geri aldığı anılarla hayallerini, sevdiği kadınları ve geçmişini hatırlar. insanın düşüncelerini okuyabilen, bir belirip bir kaybolan bir Palyaço ile M'nin öfke ve hayranlık duyduğu, kadınların gözbebeği yakışıklı Bay G, bu garip yolculuğun yoldaşlarıdır. Yolculuk, M'nin seçim yapacağı istasyona kadar gizini korur. M, üç zor soruya cevap verecektir. Acısız hayat bizi mutlu eder mi? içinde bir tutam sevgi olan hayatımızdan, ne kadar kötü olursa olsun vazgeçebilir miyiz? Gerçek sevginin bir nedeni var mıdır?

Mehmet Eroğlu'nun benzersiz bir kurgu ustalığıyla kaleme aldığı Belleğin Kış Uykusu, insanın, belleğin, vicdanın ve hiç şüphesiz saf sevginin kaynağını araştıran sıradışı bir roman...
(Tanıtım Yazısından)
bir Mehmet Eroğlu romanıdır.baş karakteri bay m dir ve bay m yitirdiği belleğinin peşinden gitmektedir.büyük heyecanla alıp okumuş şahsımı sarmamış bir kitaptır lakin ilgi çekici bulanlar da çıkacaktır.