bugün

dalgın ortaokul ve lise öğrencilerinin düzenli olarak yaşadıkları, beden eğitimi hocası hafif çatlak ve asabi ise bir kabusa dönüşen, okulun arka bahçe ya da ön avlusunda dünyanın en heyecanlı futbol maçı oynanır iken, kişiyi bir kenardan izlemekle sabit kaleci olmak seçenekleri arasında kontrpiyede bırakan kahrolası unutkanlık.
evi okula yakın olan öğrenci için dert edilmeyecek mesele.
herkes spor ayakkabı ve eşofmanla sıraya geçmişken sen iskarpin ve formayla (önlükle) sıradasındır. o gün top oynanmaz. koyar adama.
murphy kanunlarina göre, hocanın not vereceği gün yapılandır.
naylon poşette hazır bulundurulan okuldan para verilerek alınan zamanın deyimiyle eşortmanı kapının yanında unutup evden sallana okula kadar gelip arkadaşların elinde poşetleri görüp kaynar suyun lavabodan su boşalırcasına kafadan aşağıya doğru inmesidir. zordur be sözlük zor.
bunun bir düşük modeli spor ayakkabıları evde unutmaktır. eşofmanların altına sivri burun ayakkabıyla bedene çıkılır.
ilkokulda külotlu çorapla derse katılmaya sebebiyet veren ve ondan sonra asla ve asla tekrarlanmayan olay...utanç verici.
hocadan azar işitmek bir dahada unutmamak.
insanın içinde büyük bir hayıflanma duygusunu oturtur bu unutkanlık. dahası bizim hocamız gibi manyak bir hocanız varsa, getirmediğiniz gün sayısı kadar da puan düşerse çıldırırsınız.*
öğretmenin 'evladım kendini niye unutmadın evde' sözünü işittirecek durum.
-oğlum nerde eşofman demedim mi getirmezsen kötü olur diye !

-hocam dün hastahaneye gittik röntgen çektirdik bacağımın sağ alt bölümündek...

tamam kaybol.

yıllar önce denenmiştir.

işe yarıyor

valla bak.*
kızlar için sorun olmayan ama erkekler için o günün lanetlenmesine sebep olan unutkanlık.