bugün

kafası ters çalışan pekte zeki olmayan insanların yaşadığı ülkedir.
tarım toplumundan sanayi toplumuna hızlı bir geçiş süreci yaşayan 70 milyon nüfuslu bir ülkede, üstelik 30 yıl gibi kısa sayılabilecek bir zaman diliminde; gelenekçi, dinsel motiflerle bezeli ahlaki değer yargılarına ve dünya görüşüne sahip kırsal nüfusun, nerede ise yarısına yakın bir bölümünün kentlere göçü sonucu yaşanan sosyolojik bir olay ve bunun beklenen sonuçlarıdır, bu ülkede yaşananlar.

- dile kolay! 30 yıl içerisinde yüzde 40 kentli yüzde 60 kırsal nüfustan, yüzde 60 kentli yüzde 40 kırsal nüfusa, yani tam tersine dönmüştür oran.

kırsal kesimden göçüp kentlere gelen yaklaşık 20 milyonluk bu insan kitlesinin, kendi hayat görüşü ve buna bağlı değer yargılarını, yaşadığı çevresinde hükümran kılma mücadelesinden ibarettir olup-bitenler. kentli nüfus ise buna tepki göstermekte, kendi değer yargıları ve hayat görüşlerine göre şekillendirdiği, dahası alışa geldiği daha serbest, özgürlükçü yaşam biçiminde diretmektedir.

bu bağlamda, ülke insanlarının eskiye göre daha ahlaksız ya da yobaz olduklarını söylemek mümkün değildir. olan-biten, bu iki toplumsal gurubun birbirlerinden bi-haber yaşarlarken, sosyo-ekonomik nedenlerle iç-içe yaşama durumunda kalmalarından ibarettir.

- şüphesiz! her iki gurup da birbirini belli oranlarda etkileyecek ve ilerleyen zaman, yepyeni bir sentezin oluşmasına şahitlik edecektir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar