bugün

kendi kendisini şöyle anlatır:
“öncelikle kendimi tanıtayım, adım baran nayır, 20 yaşında yıldız teknik üniversitesi, türk dili ve edebiyatı öğrencisi bir gencim, sosyalist demokrasi partisi üyesiyim. normalde gayet olağan bu iki durum (genç olmak ve politik olmak) türkiye koşullarında olağanlaştırılmış başka bir durumu ortaya çıkarıyor, genç bir politik tutuklu olma durumunu. tehlikeli olarak görülerek zindanlara doldurulan binlerce genç politik tutsaktan biriyim.
2009 yılında düzenlenen bir basın açıklaması nedeniyle 2 sdp’li (ali deniz kılıç ve ben) gözaltına alındık. gözaltı sonrasında çıkartıldığımız mahkeme tarafından tck’nın 220/6 maddesi gerekçe gösterilerek tutuklandık. yasanın içeriği malum, “örgüt adına suç işleyenler, örgüt üyesi olmasalar da örgüt üyesi olarak yargılanırlar”! buradan hareketle biz de içeriği demokratik çözüm olan bir basın açıklaması gerekçe gösterilerek pkk üyesi olmakla yargılanıyoruz.
yasanın örgütsel bağ aramadan etkinliklere göre örgüt üyeliği oluşturması ilginç durumlar yaratıyor, biz pkk üyeliğinden yargılanırken, partimizin genel başkanı, myk üyeleri dbh etkinlikleri nedeniyle devrimci karargâh üyesi olarak yargılanıyor. aynı şekilde izmir’de demokratik çözüm çadırında gözaltına alınıp tutuklanan sdp’liler pkk üyesi olarak yargılanırken, hopa protestolarına katılan yoldaşlarımız bir çeşit örgütler bileşkesinin üyesi olarak yargılanıyor. tmk kapsamındaki yargılamaların getirdiği uzun süreli tutukluluk hallerine değinmeye bile gerek yok.

mart ayında yapılan duruşmada savcı tahliyemizi talep etti fakat mahkeme heyeti bu talebe biz iki sdp’li hariç dosyada bulunan herkesi tahliye ederek yanıt verdi.
temmuz ayındaki mahkemede ise bir buçuk sene önce talep ettiğimiz parmak izi incelemesi yapılmış ve ele geçtiği iddia edilen malzemelerde parmak izimiz olmadığı ve video görüntülerinde de olmadığımız ispat olmuştu. aleyhimizde hiçbir somut delil oladığı halde tutukluluğumuzun devamına karar verildi. en azından genç ve sosyalist olarak tehlikeli görünmemiz dışında delilsiz bir mahkeme olduğunu söyleyebilirim. 20 aralık günü beşiktaş adliyesi’nde yine mahkememiz var. tutukluluğumuz iki yılı geçti. ikimiz de üniversite öğrencisiyiz. cezaevinde tekrar üniversite sınavlarına girdik ve yeni bölümler kazandık. fakat bölümlerimize başlayamıyoruz. ortada bir ‘suç’ bile olmadığı halde cezaevlerini dolduran çok sayıdaki tutuklu öğrenciler gibi biz de hayatımızın bizden çalınmasına karşı, bu hukuksuzluğa karşı, duyarlı herkesi 20 aralık’ta beşiktaş adliyesi’ne gelerek sırayı bozma mücadelemize destek olmaya davet ediyoruz.

baran nayır
tekirdağ 2 no’lu f-tipi cezaevi”

http://www.radikal.com.tr...08.2011&CategoryID=77

bugün duruşması vardı, savcı tahliyesini istedi tekrardan. zira deliller uyuşmuyordu yine kendileriyle. ama ne oldu, tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. bir sonraki duruşma 105 gün sonra.

kader arkadaşı için;
(bkz: ali deniz kılıç)