bugün

balkon sahibini durduk yere binlerce heyecana sürükleyen kumrudur.

-yaşanan kısım-

uzaktan balkonu kesmekte olan iki kumru görülür. bu kumrular bir hafta içinde balkona konmaya saksıları yoklamaya başlarlar. akabinde en beğendikleri saksıya kumru hanım yerleşir.
sonrasında her sabah balkona çıkılır, domates saksısına yumurtlayan kumru 15 dakika izlenir. kumrunun eşinin yuvasına çer çöp vs. getirmesi izlenir. bu gözlemler sırasında doğanın bir parçası olmanın ya da en azından bu durumu dışarıdan izlemenin betonlar arasına gömülmüş bir kent insanına verdiği haz muhteşemdir. öyleki yuvaya zarar vermemek için domatesler sulanmaz.

- yaşanmak üzere olan kısım-

sonra kabuk kırılır. yavrular büyür. uçarlar balkondan. akabinde balkon sahibine çöp ve toz içerisinde bir balkon, yumurta kırıkları ve kuş tüyleri kalır. yeniden beton mezara girer insan. terkedilmişliğin burukluğu; doğayı az da olsa yaşamanın sevinci ve sair..
böyle durumlarda olay mahallini en iyi gören bir yere kamera kurulup yaşananların her saniyesini kaydetmek gerekir. daha sonra o kaydın üzerine kişi kendi sesiyle yorumlarını katmalı, "en sonunda yavru kabuğunu kırdı ve kendisi için yeni bir dünyaya gözlerini açtı", "baba kumru yavruya solucan getirdi" gibi. aha belgesel yaptım diye sevinilir, national geographic e bir kopya gönderilir. onlardan "tamam kardeş biz seni ararız" cevabı alınır. televizyonun karşısına oturulur, kayıt tekrar izlenir ve farkedilir ki karşı binada çiftleşen bir çift insanın görüntüleri kameraya sızmıştır. * ama vageçilmez, yeni bir çift kumrunun balkona gelmesi heyecanla beklenir, beklenir, beklenir...