bugün

açık ve kapalı böbrek ameliyatı olmak üzere iki türlüdür. açık böbrek ameliyatlarında hastanın böbrek kısmına küçük bir delik açılır ve böbrek taşı buradan alınır. kapalı böbrek ameliyatları ise böbrekten düşmüş ama vücuttan tamamen atılması mümkün olmayacak büyüklükte olan böbrek taşları için tercih edilir. hastanın cinsel organından sondayla girilir ve ameliyat böyle yapılır. açık böbrek ameliyatı sonrası 1 hafta boyunca hissedilen ağrı kapalı böbrek ameliyatına kıyasla daha şiddetlidir. fakat kapalı böbrek ameliyatında sondayla taşı alma esnasında daha fazla tahriş olduğundan dolayı, ameliyat sonrası dönemde kapalı böbrek ameliyatı olan hastanın normal yaşamına dönmesi açık ameliyat olan hastadan daha uzun sürer. her 2 ameliyatta da 2-3 gün işemek güçtür ve bir süre akıntılar olur. temizlik ve iyi bir bakım sonrası 2-2.5 aya etkisinden eser olmayan ameliyattır. (bkz: kendimden biliyorum)
dün kapalısıyla karşılaştığım ameliyat türüdür. ameliyata girmeden önce internetten bilgi almaya çalışmıştım ama kaynak epey kısıtlıydı. özellikle sözlüklerde ciddi bir kısırlık hakimdi.

o yüzdendir ki çok kişinin yaşadığı bu sorun hakkında birkaç şey karalamak doğru olacaktır.

kendi üzerimden gideceğim için her şeyi aynı şekilde yaşayacaksınız demem doğru olmayacaktır ama benzer şeyler olabilir.

ameliyathaneye girdiğinizde önce birkaç iğne yiyorsunuz. bu ayak kısmının uyuşmasını sağlıyor. ben bu iğneyi 3-4 kere bel bölgesinden yedim. sanırım vücut kendini biraz yavaş bıraktı. bu yüzden ameliyat sonrası ayaklarımı hissetmem 3, parmaklarımı oynatabilmem 5 saati falan aldı.

uyuşturma işleminden sonra yapılanları hissetmiyorsunuz lakin ekrandan nasıl bir yol izlendiğini görebiliyorsunuz. sanırım doktor ile aynı şeyleri görüyoruz. benim taş biraz yukarıda olduğundan ne yazık kapalı ameliyat tam anlamıyla gerçekleştirilemedi ve bir stent yollandı. bu stend denen şeyin damarı genişlettiği ya da damar yolunu açtığı söyleniyor. uzun süredir taş kısmi tıkama yaptığından hem böbrek rahatlsın hem de taş düşsün diye böyle bir yola başvurmuşlar. lakin bu işlemleri tekrar yaşayacak olmanın verdiği hüznü tarif edemem. cidden sağlam psikoloji gerekiyor.

neyse ameliyattan çıktığımda postof ya da buna benzer bir yerde ayılmam ya da ayaklarımın bir kısmını hissetmem beklendi. bu da yaklaşık 3 saat aldı. oraya gelen hastaları görünce halinize şükrediyorsunuz zaten. özellikle yaşlıların çektiği acılar ve " ağrı kesici " istekleri beni ayrı bir hüzünlendirdi. burada halinize şükrediyorsunuz. bu işlemden sonra odanıza taşınıyorsunuz ve o zaman sorunlar başlıyor. önce geçmiş olsun nasıl geçti soruları sonra da ayaklarla oynama, yürüyen her insanı kıskanma aşaması başlıyor.

23 yaşında insanım hastaneden zıplayarak çıktım yeminle. o kadar kıskandım yürüyenleri...

gelelim sonda olayına... bildiğiniz gibi bu kamera kamıştan giriyor. çıkarkende bir sonda takıyorlar. işte bu kötü oluyor. aslında sonda içteyken pek bir şey hissetmiyorsunuz. sondayla gezdim gece misal, pek acıdığını söyleyemem. hatta yatarken daha çok hissediyordum sondayı. lakin gel gelelim ameliyatın ertesi gün sondayı çıkartırlarken aynı şeyi söylemem doğru olmayacaktır. ilk çıktığı anda kamışın en derinlerine sabun kaçırdığınızı düşünün. öyle bir acı en derinlerden geliyor. ama çektikleri andan itibaren acısı dinmeye başlıyor. yani bi 3-4 saniye sonra alışırsınız.

gelelim ilk çişe... ben ilk çişten çok korkuyordum ne yalan söyleyim. kamış yolunun ebesi sikilmiştir demiştim o sonda kalınlığını görünce... lakin sevgili dostlar sonda çıktıktan sonra en büyük sorunu halletmişsiniz demektir ki bu aşamadan sonra ameliyat falan bitmiştir hiç korkmayın. çünkü insan yaldır yaldır işemeyi özlüyor ve o nedenle çok sorun olmuyor ilk çiş ve ardından gelenler. o yüzden içiniz rahat olsun, işemekten korkmayın. ameliyatın bittiği nokta, sondanın çıktığı noktadır.

hasta odasında pek iştahınız kalmıyor, her yerden sondalar çıkıyor falan hiç iç açıcı bir ortam değil. neyseki bizim oda ve odadaki insanlar müthişti, geceye kadar gırgır şamata oldu bu yüzden çok sıkılmadık.

yine de her kim hastaneye düşerse allah bir an önce o insanı oradan kurtarsın. özellikle ilk kez hastanede kalacaklar için çok zor bir dönem ve kesinlikle destek olmak gerekiyor. hastalığı unutturacak her detay çok önemli.
(bkz: nefrolitiazis)
Geçen hafta pazartesi günü açık olarak yapılanını bizzat yaşadığım durumdur.
Elalemin taşları mm olarak gözükür benimkisi 3.2 cm olarak çıktı.
2 cm den yukarı olunca kırılmıyor bu kristaller risk yaratmaması için.

Böbreğimin içindeki idrar kanallarının en üstündeki iki toplayıcı arasına yerleşen bu sevgili taş 5 saat 25 dakika süren bir operasyonla anca alınabildi.Hala öksürüyorum o iğrenç narkozu atabilmek için.

Kısmi felç + Genel anestezi altında yapıldı ; bir yudum suyun ne kadar önemli olduğunu öğretti.

Sonuç olarak böbrek ameliyatı vücudumuzdaki hayati görevi açısından dünyanın en önemli üçüncü ameliyatıymış.
Allah kimsenin başına vermesin.